Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
flop
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
flop down
: pat diye düşmek, birden düşüvermek, yığılmak, çökmek, kendini atmak.
He flopped down into the chair.
flop over
: dönüvermek, bir taraftan/partiden öbürüne geçivermek.
başaramamak, başarısızlığa uğramak,
mec.
suya düşmek.
The new plan flopped dismally.
(kuş kanadı gibi) vurmak, çıp(ın)mak.
The fish flopped hopelessly on the deck.
kaldırıp atmak, lap diye bırakıvermek/düşürmek, pat diye bırakmak.
acemice kaldırıp yere vurmak, acemice kendini bırakıvermek/atıvermek.
flop about
: acemice çırpınmak.
He can't swim, he just flops about in the water.
uyumak.
çarpma (sesi), çırpınma, yere/suya düşen şeyin çıkardığı ses: pat, cop, lap, güm, vb.
He fell with
a flop into the water: Cop diye suya düştü.
başarısızlık, başarısız teşebbüs (eser, icat vb.) falso, fiyasko.
The new play was a flop.
çökme, devrilme.
uyuyacak yer, uyuma fırsatı.
döneklik, dönüverme.
(a) dosdoğru, tamamıyla, (b) pat diye, paldır küldür.
She fell flop on the floor unconscious
:
Bayılarak pat diye yere düştü.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
belly flop
suya karın üstü düşerek dalış.
belly-flopper/-whopper
: karın üstü suya dalan.
Noun
flip flop
kauçuk sandalet
rating flop
halkça değerlendirilen televizyon programı
flop down a heavy bag
ağır bir yükü yere bırakıvermek
Verb
flop over
(US) parti değiştirmek
Verb
flip flop buffering
dönüşümü tamponlama
flip flop buffering
toplanma
flip flop switch
mandallı şalter
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.