flea

  1. Noun, Zoology pire
    (Siphonaptera). İlgili sıfat:
    pulicene.
  2. Noun pire gibi zıplayan herhangi bir böcek.
    water flea, beach flea gibi.
azarlama, paylama, çıkışma, zılgıt.
kulağını bükmek, ikaz etmek, azarlamak, paylamak. flea (3).
dostça uyarmak, ihtar etmek,
mec. kulağını bükmek.
I put a flea in his ear about the next meeting.
kum piresi: kumsallarda raslanan ve pire gibi zıplayan karidese benzer kabuklu bir hayvan.
jigger ile ayni anlama gelir. kum piresi.
kum piresi: kumsallarda raslanan ve pire gibi zıplayan karidese benzer kabuklu bir hayvan.
beach flea,
2. chigoe
su piresi, su biti
(Daphnia). Noun
torba şeklinde yatak
zıpzıp böceği, toprak piresi:
(Chrysomelidae): yapraklarla beslenen, pire gibi zıplayan ve bazen
bitkilere hastalık virüslerini bulaştıran çeşitli küçük böcekler (
Altica, Epirix vb.).
Noun
pire yuvası (düşük sınıf konaklama yeri , sinema , vb
pire ısırığı
pire tasması Noun, Veterinary Medicine
bit pazarı. Noun
buğday piresi: pire gibi zıplayan bir nevi buğday biti. Noun
ihbar etmek Verb
(US) dostça uyarmak Verb
birinin içine kurt düşürmek Verb
birini ters bir cevapla kovmak Verb
birini paylamak, ağzının payını vermek, terslemek, ters bir cevapla kovmak, haşlamak, zılgıt vermek.