enjoy

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb hoşlanmak, zevk almak, haz duymak, keyif yapmak.
    I enjoyed reading that novel. Did you enjoy the concert?

    to enjoy one's dinner: yemeğini zevkle/ağız tadı ile yemek.
  2. Transitive Verb zevkini/tadını çıkarmak, keyfini sürmek, mutluluğunu duymak, lûtfuna mazhar olmak.
    to enjoy life.
    to enjoy a weekend/an evening. He has always enjoyed very good health.
  3. Transitive Verb beğenmek, hoşlanmak, sevmek, memnun/hoşnut kalmak.
    I enjoyed meeting him: Onunla buluşmaktan memnun
    kaldım.
    Children enjoyed their meal. 4.
    enjoy oneself: zevk almak, keyfine bakmak, hoşça vakit geçirmek, iyi eğlenmek.
    Did you enjoy yourself at the party?
    enjoy yourself! İyi eğlenceler! Keyfinize bakın!

    NOT:
    ENJOY fiilini izleyen gelen fiil
    -ing şeklinde olmalıdır.
    I enjoy watching TV.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

enjoy every minute of one's holiday
izninin her dakikasının zevkine varmak Verb
enjoy one's holiday
tatilini iyi geçirmek Verb
right to enjoy
yararlanma hakkı
enjoy a competence
geçinecek geliri olmak Verb
enjoy a competency
geçimini sağlamak Verb
enjoy a conduct on sb
birine bir hareket tarzını benimsemesini emretmek Verb
enjoy a conduct on sb
birine bir hareket tarzını benimsetmek Verb
enjoy a fortune
hali vakti yerinde olmak Verb
enjoy a good reputation
iyi şöhreti olmak Verb
enjoy a privilege
ayrıcalığı olmak Verb
enjoy a right
bir haktan yararlanmak Verb
enjoy credit
krediden yararlanmak Verb
enjoy diplomatic immunities
diplomatik dokunulmazlığı olmak Verb
enjoy diplomatic immunity
diplomatik dokunulmazlığı olmak Verb
enjoy good health
sağlıklı olma
enjoy income
geliri olmak Verb
enjoy it
afiyetle !
enjoy no preferences
tercih hakkı olmamak Verb
enjoy oneself
keyif çatmak Verb
enjoy oneself
keyfine bakmak Verb
enjoy oneself
eğlenmek Verb
enjoy oneself
sefa sürmek Verb
enjoy oneself
rahatına bakmak Verb
enjoy oneself (when one should be working
yan gelip yatmak Verb
enjoy oneself to the full
bir şeyin iyice zevkini çıkarmak Verb
enjoy perfect peace and quiet
rahat huzur içinde yaşamak Verb
enjoy political trust
siyasal güven sahibi olmak Verb
enjoy popular support
halk tarafından desteklenmek Verb, Politics-Intl. Relations
enjoy preferential treatment
öncelik tanınmak Verb
enjoy preferential treatment
öncelik hakkı tanınmak Verb
enjoy priority
öncelik hakkı olmak Verb
enjoy privileges
imtiyazları olmak Verb
enjoy restricted credit
sınırlı krediden faydalanmak Verb
enjoy sb's confidence
birinin kendisine güvenini sağlamış olmak Verb
enjoy some leisure
biraz dinlenmek Verb
enjoy something to the full
kâm almak Verb
enjoy something to the full
tadına varmak Verb
enjoy something to the utmost
sefasını sürmek Verb
enjoy the highest reputation
itibarı yüksek olmak Verb
enjoy unlimited credit
sınırsız krediden yararlanmak Verb
begin to enjoy prosperity or success
feraha çıkmak Verb
not to be able to enjoy luxuries
lüks şeylerden yararlanamamak
English-Turkish phrases from Zargan's own database