Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
endow
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Transitive Verb
vakfetmek, (hayır işine) bağışlamak, bağışta bulunmak, bağış yapmak, ihsan etmek, (sürekli) irat bağlamak.
He spent all his large fortune on endowing a hospital. The rich man endowed the college he had attended.
Transitive Verb
çeyiz vermek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
endow a bed in hospital
hastaneye bir yatak bağışlamak
Verb
endow a fund
fon tahsis etmek
Verb
endow a fund
bir kamu kuruluşunun işlemesi için sermaye sağlamak
Verb
endow a hospital
hastaneye devamlı gelir sağlamak
Verb
endow a hospital
bir hastaneye devamlı gelir sağlamak
Verb
endow a prince with an ap (p) anage
bir prense arazi veya para vermek
Verb
endow a professorship
profesörlük vermek
Verb
endow with
(meziyet, kabiliyet, zekâ vb.) doğuştan malik/haiz olmak, ihsan etmek.
Nature endowed her with both
beauty and brains.
endowed with
: malik, haiz, sahip.
endow with capital
sermayesi olmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.