eminent

  1. Adjective seçkin, üstün, mümtaz, güzide, büyük, yüksek mevki/rütbe sahibi.
    eminent statemen.
  2. Adjective belirgin, açık, bariz, göze çarpan, şayanı dikkat.
    eminent fairness.
  3. Adjective ünlü, meşhur.
    The most eminent doctors treated the king in his ilness.
  4. Adjective yüce, ulu, yüksek, âli.
  5. Adjective çıkık, çıkıntılı, fırlak, (ileriye) fırlamış.
bütün rakiplerinin üstünde olmak Verb
parlamak Verb
üstün
seçkin
önemli avukat
kamulaştırma yetkisi, istimlâk hakkı.
(US) kamulaştırma formaliteleri Noun
üstün hizmetler Noun
büyük devlet adamı
büyük başarı
(US) kamulaştırma amacıyla bir araziye el koymak Verb