duress

  1. Noun, Civil Law korkutma
  2. Noun zorlama, cebir, icbar, baskı, tazyik, tehdit.
    under duress: baskı altında, zorla, cebren.
    A
    promise made under duress need not be kept.
    a plea of duress:
    huk. baskı altında yapıldığı iddiasiyle sözleşmenin feshi talebi.
  3. Noun yasa dışı tutuklama/hapis.
  4. Noun, Law kişiyi istek ve düşüncelerine aykırı bir şey yapmaya/söylemeye zorlama.
baskı altında sözleşme imzalamak Verb
manevi baskı
manevi cebir
meşru müdafaa defisi
şiddetle protesto etmek Verb
meşru müdafaa iddiasında bulunmak Verb
baskı altında alınan ifade Noun, Rights-Freedoms
zorlamayla
baskı altında Adverb, Law
manevi ikrah
zorunluluk Noun
mecburiyet Noun
manevi ikrah