Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
doomed -> doom
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kör talih, kötü kader, kara yazı, kötü alın yazısı.
His doom is sealed
: Kara yazı onun alnına
yazılmış/O mahvolmuş demektir.
feci akibet, ölüm, zeval, yokolma, mahvolma.
to meet one's doom
: feci akibete duçar olmak.
to
march/be sent to one's doom: mahva/ölüme sürüklenmek.
The soldiers marched to their doom in battle.
mahkûmiyet (kararı), hüküm, ceza hükmü.
The judge pronounced the guilty man's doom
: Yargıç, suçlunun
mahkûmiyet kararını bildirdi.
kıyamet günü, son hüküm.
the day of doom
: kıyamet günü.
talihi ters gitmek, alnına kara yazı yazılmak.
the doomed man
: talihsiz/zavallı adam.
mahkûm etmek, aleyhinde karar almak/hüküm vermek.
The judge doomed the murderer to death by hanging
:
Yargıç, katili idama mahkûm etti.
mahvetmek, yoketmek, öldürmek, söndürmek.
The weather doomed our hopes for a picnic.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
crack of doom
kıyamet alâmeti, kıyamet gününü bildiren işaret.
Noun
crack of doom
kıyamet, dünyanın sonu.
Noun
send someone to his doom
birini ölüme göndermek
Verb
spell the doom
ölüm hükmü vermek
Verb
the crack of doom
kıyamet, dünyanın sonu.
the crack of doom
kıyamet kopması, dünyanın sonu.
until the crack of doom
: kıyamete kadar.
doom palm
zencefilli hurma ağacı
(Hyphaene thebaica)
: K. Afrikada yetişen ve meyvesi zencefilli çörek tadı
veren bir ağaç.
gingerbread palm, gingerbread tree, doum palm
ile ayni anlama gelir.
Noun
doom prophet
kıyamet peygamberi
doom to death
ölüme mahkûm etmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.