coop

  1. kümes, kafes.
    the chicken coop.
  2. küçük/dar yer.
  3. hapishane, kodes.
  4. kümese/kafese koymak/sokmak/kapamak/tıkmak.
    coop in/up: tıkmak, kapamak.
  5. (polis memuru) görev esnasında polis arabası içinde uyumak.
(hapisten vb.) kaçmak, firar etmek.
sıvışmak, kaçmak, tüymek,
argo cızlamı çekmek.
reklam yeri ya da zamanı satın almak için birkaç firmanın aralarında anlaşması
toplu reklam
toplu çalışma
= cooperative.
(kısaltma) kooperatif
kooperatif mağazası/şirketi/evi. Noun
kooperatif mağazası/şirketi/evi. Noun
= cooperative.
= cooperative.