cluster

  1. salkım, hevenk.
  2. demet, tutam.
    a cluster of flowers.
  3. küme, grup.
    a cluster of stars.
  4. aynı madalyanın tekrar verildiğini belirten madenî nişan.
  5. Phonetics sessizler kümesi: iki veya daha fazla sessiz harfin bir araya gelişi.
  6. kümele(n)mek, yığ(ıl)mak, bir araya topla(n)mak.
    to cluster together: toplanmak, üşüşmek.
    The
    students clustered about the bulletin board where examination results were posted.
kümelenme Noun
gösterge paneli Transport
meşe yaprağı demeti: 4 meşe yaprağı ve 3 palamutla simgelenen ABD askerî nişanı.
meşe yaprağı demeti: 4 meşe yaprağı ve 3 palamutla simgelenen ABD askerî nişanı. Noun
açık yıldız kümesi Noun, Astronomy
açık küme Noun, Astronomy
politik danışman grubu
toplaşmak Verb
kümelenmek Verb
misket bombası Noun, Military
misket bombası Noun, Military
adalar kümesi
seyirci topluluğu
üründen bir grup almak yoluyla yapılan örnekleme