tiyatro/sinema binası.
theater= theatre-in-the-round: çevre tiyatrosu, ortası arena şeklinde tribünlü tiyatro.
Noun
seyirciler.
The theater= theatre wept: Seyirciler ağladılar.
Noun
piyes, dram, sahne eseri.
The theater= theatre of Ibsen.
Noun
olay yeri, alan, meydan, sahne.
theater= theatre of war: savaş alanı, harp meydanı.
Noun
Br varyete tiyatrosu
Noun
telefonla tiyatroda yer ayırtmak
Verb
bulvar tiyatrosu
Noun, Language-Literature
bir oyunda olayların beklenmedik şekilde gelişmesi.
Noun
tiyatroda duygulandırıcı, etki bırakan, ustaca yapım/icra.
Noun
geceyi tiyatroda tamamlamak
Verb
sinema salonu
Noun, Cinema
müzikal tiyatro
Noun, Language-Literature
haber filmlerini gösteren sinema.
Noun
ameliyathane
Noun, Medicine
ameliyat odası
Noun, Medicine
bir tiyatroda oynamak
Verb
tiyatrodan sökün etmek
Verb
(Br) tiyatro reklamcılığı (sinemalarda reklam filmlerinin gösterilmesi)
(Br) arena tiyatrosu
Noun
(Br) (araştırma) tepkilerini ölçmek amacıyla