çok para.

Turkish-English Translation

  1. That's a lot of money.
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

çok para
powerful lot of money
çok para
wad
çok para
scads of money
çok para
a lot of money
çok para
barrel of money
çok para
good deal of money
çok para
no end of money
(taksi saati) çok para yazmak
to tick up a huge fare Verb
bir işten çok para kazanmak
to be a large gainer by a bargain Verb
bir işten çok para kazanmak
to make a good thing of Verb
bir partide çok para kazanmak
to earn a lot of money in one scoop Verb
birinin teklif ettiğinden daha çok para vermek
to improve one's offer Verb
çok acele para kazanmak durumunda olmak
to be in too great a hurry to make money Verb
çok büyük miktarda para
silly money
çok düşük faizle borç veren para verme uygulaması
kamikaze pricing
çok küçük bir para tutarı
pin money
çok para çalmak
to clean up Verb
çok para düşürmüş olmak
to drop a lot of money Verb
çok para etmek
to cost a great deal of money Verb
çok para etmek
to cost a packet of money Verb
çok para gerektirmek
to call for a lot of money Verb
çok para harcamak
to spend a great deal Verb
çok para harcamak
to go the paces Verb
çok para harcayarak eğlenmek
to have had one's whack of pleasure Verb
çok para harcayarak eğlenmek
to have the time of one's life Verb
çok para ihtiyacı olmak
to be hard- set to find money Verb
çok para karşılığında fazla çalıştırmak
to sweat Verb
çok para kazanan
big earner
çok para kazanan
big income earner
çok para kazanan kişi
moneymaker
çok para kazanmak
to make a killing Verb
çok para kazanmak
to rack up big sales Verb
çok para kazanmak
to make a mint Verb
çok para kazanmak
to make a pot of money Verb
çok para kazanmak
to line one's pockets Verb
çok para kazanmak
to make out like a bandit Verb
çok para kazanmak
to make a power of money Verb
çok para kazanmak istemek
to go in for money Verb
çok para ödemek
to pay out Verb
çok para ödemek
to pay a good bit for Verb
çok para ödemek
to pay handsomely Verb
çok para sarf ederek eğlenmek
to have a high old time Verb
çok para sarf etmek
to spend lots of money Verb
çok para sarf etmek
to spend money with both hands Verb
çok para sarfetmek
to spend money with free hand Verb
çok para vermek
to pay handsomely Verb
çok para vermek
to pay out Verb
çok para yatırmak
to pay out large sums of money Verb
çok para yiyen
money- guzzling
çok yüksek faiz haddinden borç para verme
usury
çok yüksek miktarda para ödemek
to pay handsomely Verb
çok yüksek miktarda para ödemek
to pay out Verb
çok yüksek para ödemek
to pay a heavy fas Verb
değmeyecek bir şey için çok para harcamak
to throw good money after bad Verb
hesapta mevcut olandan daha çok para çekme olanağı
overdraft facilities
hesaptakinden daha çok para çekme süresi
period of overdraft
hızla çok para kazanmak
to rake it in Verb
hobisine çok para harcamak
to pay dearly one's whistle Verb
kocanın daha çok para vermesi için ısrar etmek
to importune a husband for more money Verb
piyasaya çok sayıda kâğıt para çıkarmak
to inflate Verb
savunma için daha çok para istemek
to ask for more money for defence Verb
vergi tahsildarına çok para vermek
to fork out a lot of money to the collector of taxes Verb
yaratıcı şirketin çok para kazanmasına neden olan ilaç
blockbuster
Turkish-English phrases from Zargan's own database