trade

English-Turkish Translation

  1. Noun, Economics ticaret
  2. tecim, ticaret.
    domestic trade: iç ticaret.
    foreign trade: dış ticaret.
    be in trade:
    tüccarlık etmek.
    Board of trade: Ticaret Odası.
    carry on a trade: ticaret yapmak.
  3. alışveriş, mübadele, alış ve satış.
    free trade: serbest mübadele.
  4. iş, meşguliyet.
    everyone to his trade: herkes kendi işine baksın.
    to put someone to a trade:
    birisini bir işe yerleştirmek.
  5. sanat, zanaat.
    the trade of carpenter: marangozluk sanatı.
  6. esnaf.
  7. pazar, piyasa.
    an increase in the tourist trade: turizm piyasasında bir artış.
  8. pazarlık.
  9. değiş tokuş, mübadele, takas, trampa.
  10. müşteriler.
  11. alışveriş yapmak.
  12. değiştirmek, değiştokuş yapmak, takas/mübadele etmek.
    to trade seats with a person: birisiyle sandalyeleri değiştirmek.
  13. ticaret/iş yapmak. trade
    in sugar/rice etc.: şeker/pirinç vb. ticareti yapmak.
  14. ticaret+, ticarî.
    trade agreement: ticaret anlaşması.
    trade association: ticaret birliği,
    lonca.
    trade gap: dış ticaret açığı.
    trade name: ticaret unvanı, ticarî isim.
    trade route: ticaret yolu.
  15. meslek+, meslekî.
    trade journal/magazine: meslek dergisi.
    trade school: meslek okulu.
    trade
    secret: meslek sırrı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Activities of trade unions (NACE code: S94.2)
Sendika faaliyetleri (NACE kodu: 94.2) Noun, Trades-Professions
Activities of trade unions (NACE code: S94.2.0)
Sendika faaliyetleri (NACE kodu: 94.20) Noun, Trades-Professions
attend to one's trade
kendini işine adamak Verb
carry 40 % of one's trade in one's own ships
ticaretinin yüzde 40'ını kendi gemileriyle yapmak Verb
insider trading
içeriden öğrenenlerin ticareti Noun, Law
know one's trade
mesleğini iyi bilmek Verb
Non-specialised wholesale trade (NACE code: G46.9)
Belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalardaki toptan ticaret (NACE kodu: 46.9) Noun, Trades-Professions
Non-specialised wholesale trade (NACE code: G46.9.0)
Belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalardaki toptan ticaret (NACE kodu: 46.90) Noun, Trades-Professions
Organisation of conventions and trade shows (NACE code: N82.3)
Kongre ve ticari gösteri organizasyonu (NACE kodu: 82.3) Noun, Trades-Professions
Organisation of conventions and trade shows (NACE code: N82.3.0)
Kongre ve ticari gösteri organizasyonu (NACE kodu: 82.30) Noun, Trades-Professions
ply one's trade
kendi işiyle uğraşmak Verb
ply one's trade as ...
...'lık mesleğini icra etmek Verb
Retail trade not in stores, stalls or markets (NACE code: G47.9)
Mağazalar, tezgahlar ve pazar yerleri dışında yapılan perakende ticaret (NACE kodu: 47.9) Noun, Trades-Professions
Retail trade of motor vehicle parts and accessories (NACE code: G45.3.2)
Motorlu kara taşıtlarının parça ve aksesuarlarının perakende ticareti (NACE kodu: 45.32) Noun, Trades-Professions
Retail trade, except of motor vehicles and motorcycles (NACE code: G47)
Perakende ticaret (Motorlu kara taşıtları ve motosikletler hariç) (NACE kodu: 47) Noun, Trades-Professions
trade in one's 1990 ford car to a new model
1990 Ford arabasını yeni bir model ile takas etmek Verb
Trade of electricity (NACE code: D35.1.4)
Elektrik enerjisinin ticareti (NACE kodu: 35.14) Noun, Trades-Professions
Trade of gas through mains (NACE code: D35.2.3)
Ana şebeke üzerinden gaz ticareti (NACE kodu: 35.23) Noun, Trades-Professions
trade on one's political influence
siyasi nüfuzunu kullanmak Verb
trade upon one's past reputation
geçmişteki itibarıyla geçinmek Verb
Wholesale and retail trade and repair of motor vehicles and motorcycles (NACE code: G45)
Motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı (NACE kodu: 45) Noun, Trades-Professions
Wholesale and retail trade; repair of motor vehicles and motorcycles (NACE code: G)
Toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı (NACE kodu: G) Noun, Trades-Professions
Wholesale trade of motor vehicle parts and accessories (NACE code: G45.3.1)
Motorlu kara taşıtlarının parça ve aksesuarlarının toptan ticareti (NACE kodu: 45.31) Noun, Trades-Professions
Wholesale trade, except of motor vehicles and motorcycles (NACE code: G46)
Toptan ticaret (Motorlu kara taşıtları ve motosikletler hariç) (NACE kodu: 46) Noun, Trades-Professions
active trade
faal ticaret
aggregate trade
genel ticaret
basic trade
temel sanayi
bilateral trade
anlaşmalı memleketler ticareti
block trade
borsada paket işlem
bookselling trade
kitap ticareti
border trade
sınır ticareti
brisk trade
canlı ticaret
building trade
inşaat sanayii
building trade
inşaatçılık
bullion trade
külçe altın ve gümüş ticareti
bullion trade
kıymetli maden ticareti
business trade
ticaret
carry trade
faiz arbitrajı Noun, Banking
carrying trade
yük taşımacılığı
carrying trade
taşımacılık
catering trade
yiyecek içecek ticareti
clandestine trade
yasak mal ticareti
contraband trade
kaçakçılık
cross trade
(US) (borsada) takas muamelesi
cycle trade
bisiklet ticareti
dangerous trade
tehlikeli meslek
diamond trade
elmas ticareti
distributive trade
dağıtım işi (malların üreticiden tüketiciye ulaştırılmasında rolü olan büyük , küçük bütün işletmeler
extensive trade
büyük çapta ticaret
external trade
dış ticaret
feminine trade
kadın ihtiyaçları ticareti
fictitious trade
hayali ticaret
flourishing trade
tutunmuş
flourishing trade
gelişen ticaret
handicraft trade
el işi mallar ticareti
home trade
iç ticaret
honest trade
saygın iş
human trade
insan ticareti
illegal trade
kaçakçılık
illicit trade
karaborsacılık
immoral trade
ahlaka aykırı ticaret
inland trade
iç ticaret
instalment trade
taksitli ticaret
internal trade
iç ticaret
interregional trade
bölgelerarası ticaret
invisible trade
görünmeyen ticaret
jobber trade
coberlik
languishing trade
durgunlaşan ticaret
little trade
(borsa) düşük ciro
local trade
yerel ticaret
lucrative trade
kârlı iş
luxury trade
lüks ticareti
main trade
esas ticaret konusu
manufacturing trade
fabrikasyon ticareti
marine trade
deniz ticareti
multilateral trade
çok taraflı ticaret
ocean trade
(US) denizaşırı ticaret
outward trade
ihracat
overseas trade
uluslararası ticaret
petty trade
tapon mal ticareti
preferential trade
tercihli ticaret
private trade
kendi ticaret işi
publishing trade
yayımcılık
reciprocal trade
karşılıklı ticaret
retail trade
perakendecilik
roaring trade
hareketli ticaret
shoe trade
ayakkabıcılık
shuttle trade
bavul ticareti
small-scale trade
küçük çaplı ticaret
specialized trade
uzmanlık ticareti
underhand trade
el altından ticaret
unfair trade
haksız rekabet
us- trade
bazı memleketlerin
usurious trade
tefecilik
wholesale trade
toptan ticaret
wool trade
yün ticareti
zone trade
bölgesel ticaret
trade acceptance
ticari senet
trade acceptance
bono
trade advertising
perakendecilere yönelik reklamlarda olduğu gibi
trade agent
ticari mümessil
trade arbitration
ticari tahkim
trade balance
ticaret dengesi
trade barriers
kotalar veya ambargolar yoluyla malların ülkeye serbest giriş çıkışını sınırlama veya engellemesi
trade bloc
ticaret bloku (başka ülkelere karşı iki ya da daha çok sayıdaki ulusun gümrük vergileri ve ticaret kuralları
konusunda müşterek bir politika benimseme
trade blows
yumruklaşmak Verb
trade bureau
ticaret bürosu Noun
trade capitalism
(Br) işletme kapitalizmi
trade card
referans
trade club
(Br) tüccar birliği
trade commission
ticaret kurulu
trade committee
ticaret kurulu
trade connections
iş ilişkileri Noun
trade consultant
ticaret danışmanı
trade corporation
esnaf odası Noun
trade counter
perakende satış departmanı
trade credit
satıcı kredisi
trade currents
ticari akımlar Noun
trade deficit
ticaret açığı Noun, Economics
trade delegation
ticaret heyeti
trade delegation
ticaret delegasyonu
trade demand
ticari talep
trade depression
iş krizi
trade depression
düşen konjonktür
trade depression
ticari buhran
trade depression
ticari kriz
trade directory
meslekler rehberi
trade directory
meslekler kataloğu
trade discrimination
kotalar ve döviz kuru farklarını ayarlaması
trade discrimination
ticaret farklılaştırılması
trade disruption
ticaret hayatının düzensizliği
trade exchange
ticari değiş tokuş
trade fair
(Br) ticaret fuarı
trade fixtures
mesleki demirbaşlar Noun
trade fluctuations
ticari dalgalanmalar Noun
trade guild
esnaf loncası
trade guild
esnaf locası
trade guilt
esnaf loncası
trade hall
esnaf locası
trade jokes
şakalaşmak Verb
trade knowledge
iş bilgisi
trade lead
iş gelişimi
trade legislation
ticari mevzuat
trade liability
cari borç
trade margin
marj oranı
trade matters
ticari sorunlar Noun
trade measures
ticari tedbirler Noun
trade monopoly
ticari monopol
trade name
ticaret ünvanı
trade option
başka bir kişiye satılmış opsiyon
trade organization
ticaret teşkilatı
trade paper
meslek gazetesi
trade paper
ticaret gazetesi
trade partner
ticaret ortağı
trade price
toptancı fiyatı
trade privileges
ticari imtiyazlar Noun
trade promotion
ticareti teşvik
trade promotion
ticari teşvik
trade purchase
ticari alım
trade recovery
ticaretin canlanması
trade reference
ticari tavsiye
trade reference
kredi istihbaratı
trade reference
ticari itibar
trade reference
ticari referans
trade regulations
(US) rekabet kuralları Noun
trade report
ticaret raporu
trade representative
ticari mümessil
trade restrictions
ticari kısıtlamalar Noun
trade returns
ticari istatistik
trade returns
ticaret istatistiği
trade roes
ticari istatistikler Noun
trade section
meslek dalı
trade service
dış ülkelerdeki ticaret temsilciliği
trade settlement
ticaret sömürgesi
trade sharing
iş paylaşma
trade sign
firmanın amblemi
trade supplies
ticari ihtiyaç malları Noun
trade surplus
ticaret fazlası Noun, Economics
trade surplus
dış ticaret dengesi fazlalığı Noun, Economics
trade terms
ticari teamüle giren şartlar Noun
trade unionist
sendikacı
trade up
daha pahalısına geçmek Verb
trade usage
ticari örf ve âdet
trade war
ticaret savaşı
trade weapon
ticari silah
English-Turkish phrases from Zargan's own database