Don't triffle with me: Benimle dalga geçme. He sat trifling with a pen: Oturmuş kalemiyle oynuyordu. He is not a man to be triffled with: O hiç şakaya gelmez = önemsenmeyecek (yabana atılacak) bir kimse değildir. Don't triffle with your health: Sağlığınızla oynamayın.