the instant

  1. derhal, akebinde, (bir olay) olur olmaz.
    The instant I came: Ben gelir gelmez.
    The instant
    I hear from him: Ondan haber alır almaz.
    The instant he came in the door, everyone stopped talking: O içeri girer girmez herkes konuşmayı kesti/sustu.
    on the instant: derhal, derakap.
anında
ayın sekizinde
içinde bulunulan ay sonu