Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

give one's employer notice that one intends to leave
işverenine işten ayrılma niyetinde olduğunu bildirmek Fiil
admit that one was in the wrong
hatalı olduğunu kabul etmek Fiil
get so sick that one needs hospitalization
hastanelik olmak Fiil
maintain that one's is innocent of a charge
masum olduğunu ileri sürmek Fiil
show that one cares
ilgilendiğini göstermek Fiil
thing that one knows very little about
kapalı kutu
bite the hand that feeds one
nankörlük etmek, nimeti tepmek, iyilik yapan eli kesmek, bindiği dalı kesmek.
When he berates his
boss, he is biting the hand that feeds him.
feel in one's bones that
içine doğmak, (sebebini bilmeden) emin olmak.
hair of the dog that bit one
(akşamdan kalma içki mahmurluğunu gideren) içki.
he made the condition that no one should accompany him
kimsenin eşlik etmemesini şart koştu
manipulate the dice so that they fall as one wants them to
zar tutmak Fiil
one that exerts pressure
baskıcı
refusal that a child is one's own
nesebin reddi
that which is allotted one by God
nasip
That's one way to look at it.
O da bir fikir.
That's one way to look at it.
Bu da bir bakış açısı.
the one that bids most
en yüksek fiyatı teklif eden
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.