Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Fizik basınç
  2. İsim baskı
  3. İsim tazyik
  4. basınç, tazyik.
  5. Fizik basınç, yüzey birimine gelen kuvvet. Simgesi
    : P.
  6. Meteoroloji
    atmospheric pressure ile ayni anlama gelir. hava basıncı.
    Low pressure often brings rain.
  7. sıkışma, baskı/tazyik görme.
  8. zulüm, baskı, eza, cefa, sıkıntı, meşakkat, güçlük, taciz/bizar olma/etme.
    Villagers are unaccustomed
    to the pressure of modern city life: Köylüler modern şehir hayatının sıkıntılarına alışık değillerdir.
  9. baskı, zorlama.
    bring pressure to bear on someone = put pressure on someone (to do something):
    birinin üzerine baskı yapmak, birine bir işi zorla yaptırmak.
    under the pressure: zorla, istemeye istemeye, baskı altında.
    under the pressure of necessity: zaruret dolayısıyla.
    social pressure: toplumsal baskı.
  10. evgenlik, ivedilik, acele, müstaceliyet, sıkılık.
    pressure of business: işlerin sıkılığı.
    work
    at high pressure: çok sıkı çalışmak.
  11. damga, mühür.
  12. basınç yapmak, tazyik etmek.
  13. baskı yapmak, zorlamak.
    The opposition pressured the government into debating the matter.
  14. etkilemek, etki/tesir altında bırakmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

blood pressure (BP)
kan basıncı İsim, Tıp
blood pressure (BP)
tansiyon İsim, Tıp
high blood pressure (HBP)
yüksek tansiyon İsim, Tıp
high blood pressure (HBP)
yüksek kan basıncı İsim, Tıp
low blood pressure (LBP)
düşük tansiyon İsim, Tıp
low blood pressure (LBP)
düşük kan basıncı İsim, Tıp
take one's blood pressure
tansiyon bakmak Fiil
absolute pressure
mutlak basınç İsim, Fizik
act under pressure
baskı altında hareket etmek Fiil
act under pressure
tazyik altında hareket etmek Fiil
air pressure
atmospheric pressure İsim
air pressure
atmosfer basıncı İsim, Fizik
air pressure
barometrik basınç İsim, Fizik
air pressure
atmosferik basınç İsim, Fizik
area of low pressure
alçak basınç bölgesi
atmospheric pressure
hava basıncı. İsim
atmospheric pressure
atmosfer (basınç birimi): 760 mm yüksekliğindeki cıva sütununun tabanına yaptığı basınç, 1013.25 milibar
veya 101,325 Newton/m2.
İsim
atmospheric pressure
atmosfer basıncı İsim, Fizik
atmospheric pressure
barometrik basınç İsim, Fizik
atmospheric pressure
atmosferik basınç İsim, Fizik
back pressure
geri tepme
barometric pressure
hava basıncı. İsim
barometric pressure
atmosfer (basınç birimi): 760 mm yüksekliğindeki cıva sütununun tabanına yaptığı basınç, 1013.25 milibar
veya 101,325 Newton/m2.
İsim
barometric pressure
atmospheric pressure.
barometric pressure
atmosfer basıncı İsim, Fizik
barometric pressure
barometrik basınç İsim, Fizik
barometric pressure
atmosferik basınç İsim, Fizik
be under pressure
baskı altında olmak Fiil
be under selling pressure
satış baskısı altında olmak Fiil
bow to pressure
baskılara boyun eğmek Fiil
boycott pressure
boykot baskısı
buying pressure
satın alma baskısı
clutch pressure
debriyaj baskısı
competitive pressure
rekabet baskısı
compulsion or pressure
zoraki
contact pressure
temas basıncı İsim, İnşaat
cost pressure
maliyet baskısı
decrease of pressure
baskıda azalma
diastolic pressure
gevşem basıncı: gevşem sonunda atardamardaki kan basıncının ulaştığı en düşük değer.
ease pressure
basıncı azaltmak Fiil
economic pressure
ekonomik baskı
end- year pressure
yıl sonu baskısı
environmentalist pressure
çevre baskısı
excess pressure
sürşarj
excess pressure
aşırı tazyik
excessive demand pressure
fazla talep tazyiki
exert economic pressure
ekonomik baskı yapmak Fiil
exert pressure
basınç uygulamak Fiil
exert pressure
baskı yapmak Fiil
financial pressure
para sıkıntısı
fluid pressure
sıvı/akışkan basıncı.
gage pressure
manometre basıncı
gas pressure
gaz basıncı
gauge pressure
manometre basıncı
give way to pressure
baskı karşısında yumuşamak Fiil
high pressure
yüksek basınç
high- pressure
enerjik
inflationary pressure
enflasyonist baskı İsim, Ekonomi
inflationist pressure
enflasyon baskısı
intracranial pressure
kafa içi basıncı İsim, Tıp
intracranial pressure
intrakraniyal basınç İsim, Tıp
liquidity pressure
likidite baskısı
low pressure
alçak basınç
mean pressure
ortalama basınç
monetary pressure
nakit darlığı
monetary pressure
para baskısı
moral pressure
vicdan baskısı
moral pressure
manevi baskı
oil pressure
yağ basıncı Ulaşım
one that exerts pressure
baskıcı
osmotic pressure
geçişim basıncı, osmos basıncı: geçişim olayını önlemek için derişik çözelti bölgesine uygulanması gereken en düşük basınç.
partial pressure
tikel basınç, kısmî basınç: bir karışımdaki gazlardan herbirinin aynı sıcaklıkta aynı hacmi işgal ettiği zamanki basıncı. İsim
peer pressure
çevre baskısı İsim
peer pressure
arkadaş baskısı İsim
population pressure
nüfus baskısı
pore pressure
boşluk suyu basıncı İsim, İnşaat
preconsolidation pressure
ön yükleme basıncı İsim, İnşaat
pulse pressure
nabız basıncı: kasımlı
(systolic) ve gevşemli
(diastolic) basınçların farkı. İsim
put someone under pressure
cendereye sokmak Fiil
putting pressure
sıkıştırma
reduce pressure
baskıyı azaltmak Fiil
region of high pressure
antikiklon
region of high pressure
yüksek basınç bölgesi
region of low pressure
kiklon
region of low pressure
düşük basınç bölgesi
region of low pressure
siklon
remain under heavy pressure
ağır baskı altında kalmak Fiil
root pressure
Osmos basıncı: suyu topraktan kök yolu ile bitki damarlarında yükselten basınç. İsim
seasonal pressure
mevsimin baskısı
selection pressure
seçilim baskısı (Kaynak: Evrim Çalışkanları) İsim, Biyoloji
selling pressure
satış baskısı
shareholder pressure
hissedar baskısı
social pressure
toplumsal baskı İsim, Sosyoloji
social pressure
sosyal baskı İsim, Sosyoloji
social pressure
toplum baskısı İsim, Sosyoloji
tyre pressure
otomobil lastiği havası İsim
undue pressure
gereksiz baskı
union pressure
sendika baskısı
unrelenting pressure
sert baskı
vapo u r pressure
buhar basıncı
vapor pressure
uçuk basıncı, buhar basıncı. İsim
vapour pressure
buhar basıncı İsim, Kimya
variation of pressure
basınç değişiklikleri İsim
variations of pressure
basınç değişiklikleri İsim
wage pressure
ücret artması için baskı
water pressure
su basıncı
wind pressure
rüzgâr basıncı
pressure altitude
baskı yüksekliği
pressure altitude
barometre basınç yüksekliği
pressure bar
baskı çubuğu
pressure bargaining
baskılar altında yapılan pazarlık
pressure bargaining
baskı altında yapılan pazarlık
pressure boiler
tazyikli kazan
pressure cabin
basınçlı oda/kabin.
pressure chamber
basınç odası İsim
pressure cooker
düdüklü tencere İsim, Gıda ve Mutfak
pressure drop
basınç düşmesi
pressure equalization
basınç eşitleme İsim, Denizcilik
pressure filter
basınçlı filtre
pressure for money
para darlığı
pressure gage
basma ölçüsü
pressure gage
manometre
pressure gauge
basıölçer, manometre.
pressure gauge reading
basınç ölçüsü
pressure gauge reading
baskı ölçüsü
pressure gradient
basınç bayırlığı/gradyanı: birim yükseklik değişmesinde hava basıncının değişmesi.
pressure group
baskı grubu: kendi çıkarları için hükümete/yasama organlarına etki/baskı yapan grup.
pressure group
baskı grubu İsim, Hak ve Özgürlükler
pressure head

head ile ayni anlama gelir. (a) sıvının iki noktası arasındaki düşey uzaklık, (b) sıvının iki
noktası arasındaki basınç farkı, (c) (düşey sıvı sütunu olarak ifade edilen) sıvı basıncı.
water under a 60-foot head.
pressure head
head (27).
pressure hull
mukavim tekne İsim, Denizcilik
pressure ice
basınç buzu: buzdağlarının sıkışma noktalarında oluşan buz.
pressure of business
işin sıkıştırması
pressure of circumstances
şartların sıkıştırması
pressure of conscience
vicdan baskısı
pressure of demand
talebin sıkıştırması
pressure of liquidity
para darlığı
pressure of necessity
ihtiyacın sıkıştırması
pressure of the atmosphere
atmosferik basınç
pressure of the button
düğmeye basma
pressure of time
zaman darlığı
pressure of work
iş baskısı
pressure plate
baskı balata İsim, Ulaşım
pressure point
basınç noktası: üzerine basınç yapılınca kan akışını durduran nokta.
pressure pump
basma tulumba
pressure pump
basınç pompası İsim
pressure regulator
dedantör İsim
pressure relief valve
emniyet subabı
pressure ridge
basınç buzu kenarı.
pressure selling
zorlamalı satış
pressure shift
basınç kayması, yüksek basınç altında ışınım kaynağının izge çizgilerinin dalga boyunun değişmesi.
pressure spindle
baskı çubuğu
pressure suit
basınçlı elbise: uzayda ve yüksek yerlerde bedene normal hava basıncı sağlayan elbise.
pressure tank
basınç tankı
pressure to buy
satın almak için sıkıştırma
pressure turbine
basınç türbini
pressure turbine
baskı türbini
pressure variations
basınç değişmeleri İsim
pressure vessel
basınçlı kap İsim
air pressure brake
basınçlı hava freni
air pressure gauge
hava basıncı ölçme aleti
blood pressure monitor
tansiyon aleti İsim, Sağlık Cihazları
clutch pressure plate
debriyaj balatası İsim, Ulaşım
exert pressure on sb
birine baskı yapmak Fiil
gas pressure regulator
gaz basıncı ayarlayıcısı
gas pressure relay
gaz basınç düzenleyicisi
gas pressure thermometer
gazlı termometre
high- pressure area
antisiklon
high pressure selling
satış gelirlerini artırmak amacıyla tüketicinin gerçek gereksinimleri ya da kaynaklarını dikkate almadan yapılan zorlama satış
low pressure area
alçak basınç bölgesi
low pressure area
düşük basınç alanı
low pressure selling
sipariş almaya uğraşmaktansa
low pressure selling
uzun vadede müşterilerin güven ve saygısını kazanmayı amaçlayan satış yöntemi
oil pressure gauge
yağ basıncı göstergesi Ulaşım
put pressure on
zorlamak Fiil
put pressure on ...
...'e baskı yapmak Fiil
put pressure on ...
...'i tazyik etmek Fiil
put pressure on ...
... üzerinde baskı kurmak Fiil
put pressure on ...
... üzerinde baskı oluşturmak Fiil
put pressure on sb
birine baskı yapmak Fiil
put pressure on sb
sıkıştırmak Fiil
put pressure on sb
sıkmak Fiil
put pressure on someone
birini zorlamak Fiil
put pressure on someone
birine baskı yapmak Fiil
tire pressure indicator
lastik basınç göstergesi İsim, Ulaşım
upward pressure on wages
ücretlerin yükselmesi
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.