1. az, azıcık.
    I have few bread left. Which of you have fewest mistake?
  2. çok az, pek az, nadir.
    few artists live luxuriously: Artistlerin pek azı lüks içinde yaşar.
    There
    are few people more than 200 cm tall: Boyu 200 cm'den uzun olan insan çok azdır.
  3. birkaç, bazı.
    few of them came: Onlardan bazıları/birkaçı geldi.
    the next few days: önümüzdeki
    birkaç gün.
    Can you stay a few days longer?
  4. az miktarda, biraz, birkaç (tane).
    Send me a few.
partisine birkaç üye daha kazanmak Fiil
birkaç
tek tük
çok sayıda, (bir) hayli, … larca.
a good few weeks: haftalarca.
You'll have to wait a good few weeks.
bir hayli, bir çok.
I spent a good few years of my life there.
mutlu azınlık
çok sayıda, (bir) hayli, … larca.
a good few weeks: haftalarca.
You'll have to wait a good few weeks.
sayılı
çok az Sıfat
birçok, çok sayıda/miktarda, pek çok, bir hayli.
He has quite a few books. I spent quite a few years of my life there.
bir miktar, birkaç.
azınlık, pek az kimse(ler).
The power and wealth are concentrated in the hands of the few.
nadir, pek seyrek.
çok/pek seyrek.
In Nevada the towns are few and far between: Nevadada kasabalar pek seyrektir.
pek nadir, seyrek, kırk yılda bir.
az teklif
(borsa) az teklif
(borsa) az ciro
beş on kuruş
bilgi kırıntısı
birkaç gün önce
gençlikteki tek tük kaçamak
birkaç istisna dışında
ancak, … bile değil.
Some workers earn as few as $300 a month: Bazı işçiler ayda ancak 300 dolar kazanıyorlar.
çoğunluğu elde etmek için birkaç oy eksik olmak Fiil
az şeyle yetinen kimse olmak Fiil
iki-üç günde bir
bir ziyareti birkaç gün uzatmak Fiil
lüks hayattan epey uzak olmak Fiil
birine bilgi vermek ya da deneyiminden söz etmek Fiil
kırk tarakta bezi olmak Fiil
fazla içmek, (içkiyi) fazla kaçırmak, sarhoş olmak.
Last night we have had a few too many.
birkaç sıyrıkla paçasını kurtardı
birine yardımcı olacak birkaç not yazıvermek Fiil
birkaç gün uzak kalmak Fiil
istasyona birkaç saniye mesafede olmak Fiil
istasyona birkaç saniye mesafede oturmak Fiil
birkaç söz söylemek Fiil
...'enlerin sayısı az değildir.
birkaç lira üstünde durmamak Fiil
(a) az konuşur, suskun.
a man of few words. (b) veciz, özlü.
bazı kusurlar göstermek Fiil
sadece birkaç parça eşyası olmak Fiil
biriyle birkaç gün geçirmek Fiil
derse başlamadan birkaç söz söylemek Fiil
biraz teselli bulmak Fiil
kısa bir konuşma yapmak Fiil
tatil için birkaç kuruş bir araya getirmek Fiil
bir dosta birkaç satır karalamak Fiil
birkaç söz karalamak Fiil
birini birkaç dakika görmek Fiil
birini birkaç dakikalığına görmek Fiil
birkaç dakika kalmak Fiil
soluk almak için işi bırakmak Fiil
çoğunluğu elde etmek için birkaç oyun eksik olması
acele birkaç satır yazmak Fiil