Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
encompass
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Ingilizce-Türkçe Çeviri
Geçişli Fiil
etrafını çevirmek/kuşatmak/sarmak, ihata/muhasara etmek.
The enemy encompassed the city. The atmosphere
encompasses the earth.
Geçişli Fiil
içinde olmak.
He is encompassed with doubts.
Geçişli Fiil
kapsamak, (ayrıntılarıyla) içermek, içine almak, ihtiva etmek.
The ancyclopedia encompasses scientific,
historical and cultural information.
Geçişli Fiil
sebep olmak, sebebiyet vermek, (fena sonuç doğuran bir iş) yapmak.
to encompass someone's death
:
birisinin ölümüne sebep olmak.
Geçişli Fiil
faka bastırmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.