bridge a gap

  1. bir boşluğu doldurmak, süreklilik sağlamak, noksanı telâfi etmek.
    That will bridge over the difficulty: DEVAMINI OKU
    Bununla zorlukları yeneriz. GİZLE
piyasa boşluğunu kapatmak Fiil
piyasadaki bir boşluğu doldurmak Fiil
eksikliği/noksanı tamamlamak, boşluğu doldurmak, noksanı gidermek/telâfi etmek, ayrılığı/ihtilâfı gidermek. DEVAMINI OKU

to close the gap between two points of view: iki zıt fikri uyuşturmak, aralarını bulmak. GİZLE
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun