Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
wandering
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
avare/başıboş dolaşan.
göçebe, gezginci.
wandering tribes.
kıvrıntılı, kıvrılarak giden.
a wandering river. The wandering course of a stream.
avarelik, başıboş gezme, gayesiz dolaşma.
wanderings
: (a) başiboş dolaşma, sürtme, sürtüklük, (b) sayıklama, tutarsız konuşma/düşünme, hezeyan,
birbirini tutmaz söz ve düşünceler.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
wandering albatross
ak albatros
(Diomedea exulans):
Güney sularında bulunan ak tüylü iri kuş.
wandering idly
avare
wandering Jew
(a) yurtsuz Yahudi: Hazreti İsa'ya hakaret ettiği için ilelebet avare dolaşmaya mahkûm edilen Yahudi,
(b)
bot.
Wandering-jew
şeklinde de yazılır. telgraf çiçeği
(Tradescantia fluminensis, Zebrina pendula).
come to be wandering aimlessly
avareleşmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.