Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
wake
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
wake up
: uyan(dır)mak.
wake up early in the morning. wake at seven every morning. The noise
of the traffic woke me up. The lonely child woke our pity.
Verb
uyanık kalmak, uyanık durmak.
Waking or sleeping, I think of you. All his waking hours.
Verb
canlan(dır)mak, hayata kavuş(tur)mak, ihya etmek.
The flowers wake in the spring.
Verb
canlan(dır)mak, harekete geçirmek, tahrik/ikaz etmek.
He needs some interest to wake him up. The bad
news woke the country to the danger of war.
Verb
kavramak, farkına varmak, haberdar olmak.
to wake to the true situation.
wake up to what is
happening/the truth: kafasına dank etmek, gözünü açıp gerçeği görmek, ayağı suya ermek.
Verb
ölünün başında beklemek, sabahlamak.
Noun
nöbet (bekleme/tutma).
Noun
gece ölüyü bekleme, ölü başında tutulan nöbet.
Noun
dinî tören için sabahlama.
Noun
ölüyü beklerken verilen ziyafet.
Noun
(gemi vb.'nin suda bıraktığı) iz.
The broad white wake of the great ship.
Noun
(geçmiş bir şeyden kalan) iz, eser.
The wake of a storm.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
bring trouble in its wake
arkasından bela getirmek
Verb
wake ambition
tutku uyandırmak
Verb
wake controversy
fikir ayrılığı yaratmak
Verb
wake controversy
uyuşmazlık yaratmak
Verb
wake snakes
uyuyan yılanı uyandırmak
Verb
wake turbulence
kuyruk türbülansı
Noun, Transport
wake up
uyanmak
Verb
wake up!
dikkat et! gözünü aç! uyuma!
be in the wake of sb
birinin peşinden gitmek
Verb
in the wake of
(a) (bir şeyin) sonucu olarak, dolayısile.
An investigation in the wake of a scandal. Hunger and disease
in the wake of the war. (b) arkasından, peşinden, -i takiben/izleyerek.
in the wake of a ship
bir geminin dümen suyunda
in the wake of sb
birinin peşinden
the wake of a ship
dümen suyu
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.