vulnerable

English-Turkish Translation

  1. Adjective kırılgan
  2. Adjective savunmasız
  3. Adjective hassas
  4. Adjective korunmasız
  5. Adjective zayıf
  6. Adjective tehlikeye açık
  7. Adjective kolayca zarar görebilen
  8. Adjective korunması gereken
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be at sb's most vulnerable
birinin en zayıf yanı olmak Verb
vulnerable heel of achilles
bam teli
vulnerable reputation
leke sürülebilecek şöhret
vulnerable to attack
saldırıya açık
vulnerable to criticism
eleştiriye açık
vulnerable to inflation
enflasyona açık
vulnerable to recession
ekonomik krize maruz
vulnerable to sabotage
sabotaja açık
be vulnerable to betrayal
ihanete açık olmak Verb
find sb's vulnerable spot
birinin zayıf yanını bulmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database