treasure

  1. hazine.
  2. define.
  3. çok değerli şey/kimse.
    This book was his chief treasure .
  4. hazine yığmak, para biriktirmek, servet yapmak.
  5. çok değer/önem vermek, kıymetli/aziz tutmak/saymak.
hazine
sanat hazineleri Noun
gömülmüş define
hazine bulmak Verb
gizli bir hazine bulmak Verb
define bulmak Verb
hazineyi beklemek Verb
bir hazine saklamak Verb
hazine yığmak Verb
gömülü bir defineyi kazıp çıkarmak Verb
define sandığı
hazinenin bulunduğu şehir, erzak depoları ve mağazalar şehri.
hazine dairesi.
define arama, saklanmış bir şeyi bulma oyunu.
hazine avcısı Noun
hazine bonoları Noun
altın hazinesi
hazine dairesi
birinin anısına saygı göstermek Verb
define avcısı
meydana çıkarılan sahipsiz define
değerli sayarak saklamak, aklında tutmak.
treasure up wealth: para biriktirmek.
Sierra Madre Hazineleri Proper Name, Cinema