tower

English-Turkish Translation

  1. Noun kule, burç.
    tower of Babel: Babil kulesi.
    water tower: su kulesi/deposu.
    a tower of
    strength: güvence, güvenilen/dayanılan kimse, kuvvet kaynağı.
  2. Noun kale, hisar.
  3. Noun yükselmek.
  4. Noun başkalarından yüksek/üstün olmak, sivrilmek.
    tower above something: bir şeyden çok daha yüksek
    olmak.
    tower over: -den daha yüksek olmak.
  5. Noun (kuş) dikine havalanmak.
  6. Noun bir taşıtı yedekte götüren araç/kimse.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

td withdraw into one's ivory tower
fildişi kulesine çekilmek
withdraw into one's ivory tower
kendi köşesine çekilmek Verb
(airport) traffic control tower
trafik kontrol kulesi
airport control tower
uçuş kontrol kulesi
bell tower
çan kulesi Noun, Architecture
cell tower
baz istasyonu Noun, Telecommunications
clock tower
saat kulesi Noun, Architecture
conning tower
kumanda köprüsü, kaptan köşkü.
conn şeklinde de yazılır.
conning tower
(denizaltında) gözetleme kulesi. Noun
conning tower
(harp gemilerinde) kumanda kulesi, zırhlı kule Noun
control tower
uçuş kontrol kulesi.
cooling tower
soğutma kulesi
diving tower
atlama kulesi
drill tower
itfaiye talim kulesi. Noun
fire tower
yangın kulesi. Noun
ivory tower
hayal âlemi, billûr köşk, dünya işlerinden tamamen uzak bir âlem.
His laboratory became an ivory tower
where he could pursue his experiments in perfect contentment.
Noun
ivory tower
uzlete çekilme, dünyadan elini eteğini çekme. Noun
Leander's Tower
Kızkulesi Noun, Place Names
Leander's Tower
Kız Kulesi Noun, Place Names
light tower
deniz feneri Noun, Maritime Traffic
light tower
fener kulesi
lookout tower
gözetleme kulesi Noun, Construction
lookout tower
gözlem kulesi Noun, Construction
Maiden's Tower
Kız Kulesi Noun, Place Names
Maiden's Tower
Kızkulesi Noun, Place Names
Martello tower
hisar, kule, üstüne top yerleştirilmiş yuvarlak kule biçiminde istihkâm.
Martello/martello ile ayni anlama gelir. Noun
observation tower
gözetleme kulesi
office tower
gökdelen işhanı
radio tower
radyo kulesi
submarine escape training tower
denizaltı serbest çıkış kulesi Noun, Maritime Traffic
switch tower
tebdili hat kulesi
television tower
televizyon kulesi
traffic control tower
(havaalanı) trafik kontrol kulesi
traffic tower
trafik kulesi
transmission tower
elektrik direği Noun, Energy-Resources
transmission tower
yüksek gerilim hattı kulesi Noun, Construction
watch tower
bekçi kulesi
water tower
su kulesi. Noun
water tower
basınçlı yangın tulumbası. Noun
tower bolt
sürgü, kapı sürgüsü, sürgülü kilit.
tower case
bilgisayar kasası Noun, Hardware
tower of strenght
manevi destek veren kimse
English-Turkish phrases from Zargan's own database