to be for

English-Turkish Translation

  1. taraftar olmak.
    to be against: karşı/aleyhinde olmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(collog) (for sb) to be fit only for
paklamak Verb
(for there) to be no longer any need for
mahal kalmamak Verb
(for there) to be no room left for
mahal kalmamak Verb
(not) to be available for the press
baskıya hazır (olmamak) olmak Verb
(patient) to be changed for the worse
kötüye gitmek Verb
(soldier) to be discarded as unfit for duty
çürüğe çıkmak Verb
(work , worry) to be too much for sb
baştan aşmak Verb
apply for retirement to be retired on a pension
emekliliğini istemek Verb
apply for retirement to be retired on a pension
emeklilik için başvurmak Verb
be accountable to someone for sth
birine karşı bir şeyden sorumlu olmak Verb
be asked to account for
sorulmak Verb
be brought to punishment for one's crimes
suçlarından yargılanmak Verb
be exposed to the cold for a longtime
ayaz kesmek Verb
be indebted to someone for information
bir bilgiyi birinden almış olmak Verb
be kept in a place to be saved for
saklanmak Verb
be obliged to someone for a kindness
minnet altında kalmak Verb
be permitted to sit for an examination
sınava girme izni verilmiş olmak Verb
be permitted to sit for an examination
sınava girmeye izin verilmiş olmak Verb
be permitted to sit for an examination
sınava girmeye izin zni verilmiş olmak Verb
be pressing for a decision to be made
bir karar almak için zorlamak Verb
be unable to see the wood for the trees
ağaçlar yüzünden ormanı görememek (tek tek ayrıntılarla uğraşmaktan bütünü görememek) Verb
be unable to see the wood for the trees
ağaçların yüzünden ormanı görememek Verb
be waiting for the post to pass
postacının geçmesini beklemek Verb
be waiting for the postman to pass
postacının geçmesini beklemek Verb
Communiqué on the Receipts and Delivery Certificates to be Issued by Associations for Aids and Donations in Kind
Dernekler Tarafından Bastırılacak Alındı, Ayni Yardım Teslim ve Ayni Bağış Alındı Belgeleri ile Gider Makbuzları Hakkında Tebliğ Proper Name, Law
Directives on the Steps to be Followed by the Interior Ministry for the Implementation of the Law on Right to Information
İçişleri Bakanlığınca Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanması ile İlgili Olarak Yürütülecek İşlemlere İlişkin Yönerge Proper Name, Law
fitness to be good for a sum
sıhhati iyi olma belirli bir fiyata iyi olmak Verb
for this to be possible
bunun mümkün olabilmesi için
give orders for the work to be started
işin başlaması için emir emr vermek Verb
give orders for the work to be started
işin başlaması için emir vermek Verb
go to the tailors to be measured for a suit
ölçüsünü aldırmak için terziye gitmek Verb
it was painful for me to be suspected
benden kuşkulanılması acı geldi
liable to be sued for damages
aleyhinde tazminat davası açılabilir
make it possible for someone to be educated
okutmak Verb
not to be able to keep secrets for long
ağzında bakla ıslanmamak
not to be at home for sb
biri için kendini evde yok dedirtmek Verb
not to be fit for a position
bir mevkii dolduramamak Verb
not to be had for love or money
ne hatır ne de para uğruna elde edilemeyecek şey
not to be in jeopardy of life for the same offence
aynı suçtan ikinci kez yargılanamamak
not to be in the cue for reading
okumaya hevesi olmamak Verb
parcels to be called for
postrestant koliler Noun
stipulate for the best material to be used
en iyi kalite mal kullanılmasını şart koşmak Verb
stipulate for the best material to be used
en iyi kalite mal kullanılmasını şart koymak Verb
the best of all would be for him to resign
en iyisi istifa etmek olurdu
to be a stickler for details
ayrıntılara inen
to be a stickler for details
icikler cicikler üzerinde duran kimse
to be all for …
…'e taraftar olmak.
to be available for examination
tetkik edilebilir
to be called for
postrestant
to be cut out for a job
bir iş için biçilmiş kaftan
to be eager for praise
övgü meraklısı
to be fit for one's job
işini yapmaya ehil
to be food for fishes
denizde boğulmak.
to be food for worms
ölmek, gömülmek, kurtlara yem olmak.
to be had for the asking
isteyene bedava verilir
to be had for the asking
isteyene ücretsiz verilir
to be intended for export
ihracat için ayrılmış
to be not the word for it
onu tasvir etmeye yetmeyecek söz
to be notorious for …
… ile tanınmak/ün salmak.
He is notorious for being late.
to be used entirely for business
sadece işte kullanılacaktır
to be waiting for dead man's shoes
mirasına konmak/yerine geçmek için birinin ölümünü beklemek.
He who waits for dead man's shoes is
in danger of going barefoot: Mirasa gözünü diken sonunda hava alır.
tree ready to be cut for firewood
odunluk
English-Turkish phrases from Zargan's own database