station

English-Turkish Translation

  1. durak, durak/tevakkuf yeri, konak.
  2. istasyon, gar.
    railway station. bus station.
    station agent: istasyon memuru.
    station
    master: istasyon şefi/gar müdürü.
  3. merkez, karakol.
    station house: (a) polis karakolu, (b) itfaiye merkezi.
    police station:
    polis karakolu.
    fire station: itfaiye merkezi.
  4. yer, bir kimsenin/şeyin bulunduğu mahal, satış yeri.
    gasoline station: benzinci.
    service station: tamir/bakım evi.
  5. mevki, makam, rütbe, derece, sosyal durum.
    station in life: içtimaî mevki, toplumsal durum.
    marry
    below/beneath one's station: küfvü olmayanla evlenmek.
  6. görev, memuriyet, hizmet.
  7. Military üs, ordu veya donanmanın özel bir görevle gönderildiği yer.
    naval station: deniz üssü.
    action
    stations: hareket/taarruz üssü.
    The army is at action stations because it has been told to expect enemy attack.
  8. (eskiden Hindistanda) İngiliz askerî karargâhı.
  9. (a) yayın istasyonu, verici, posta.
    radio/TV station . (b) yayın frekansı.
    tune to the Civil
    Defense station . (c) kanal.
    station break: ara, fasıla, istasyon ismini bildirmek veya ilân yapmak için yayına ara verme.
  10. Biology bir canlının yaşadığı bölge.
  11. koyun çiftliği.
  12. (haritacılıkta) (a) gözlem noktası, (b) nirengi noktası, (c) gözlem çizgisi boyunca 100 kademlik uzunluk.
  13. station section ile ayni anlama gelir. (gemi inşaatında) kesit.
  14. (bir yere/göreve vb.) atamak, tayin etmek, göndermek, yerleştirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

according to one's station life
insanın hayattaki mevkiine göre
get a station on one's radio set
radyoda bir istasyon bulmak Verb
have one's luggage taken to the station
valizlerini istasyona göndermek Verb
marry below one's station
sosyal düzeyi daha aşağı olan biriyle evlenmek Verb
military-station commander
karakol komutanı Noun, Military
produce one's railway ticket at the station upon request
istasyona (istendiğinde) tren biletini göstermek Verb
take up one's station
mevki tutmak Verb
aid station
(muharebe cephesinde) ilk yardım merkezi. Noun
air station
hava alanı. Noun
ambulance station
ambülans istasyonu
ambulance station
ambulans istasyonu
auxiliary station
(tren) yedek gar
baby station
anne danışma merkezi
basic station
ana yayın istasyonu
battle station
savaş yeri/durumu. Noun
border station
sınır durakı
border station
sınır istasyonu
border station
sınır tvu
broadcasting station
yayaç, yayın istasyonu.
bus station
otogar
call station
telefon kabini
central station
merkez garı
central station
ana istasyon
central station
ana gar
clearing station
(US) hasta ve yaralı ayırma istasyonu
coach station
otobüs terminali
coast station
kıyı telsiz istasyonu
coastguard station
sahil muhafaza tvu
coastguard station
sahil muhafaza istasyonu
collecting station
(askerlik , US) toplanma merkezi
collecting station
toplanma yeri
comfort station
umumi tuvalet
commercial station
özel TV veya radyo istasyonu
customs station
gümrük kapısı
data station
veri istasyonu
daytime station
gündüz yayın yapan istasyon
departure station
hareket istasyonu
destination station
gideceği istasyon
dispatch station
gönderme istasyonu
dispatching station
malların gönderildiği istasyon
display station
görüntü (birimi) işistasyonu Information Technology
dress- station
(askerlik) ilk yardım yeri
dressing station
ilk yardım yeri: muharebe sahasına yakın, yaralıların ilk tedavisinin yapıldığı seyyar sağlık merkezi.
duty station
(askerlik) görev
duty station
mevki
duty station
görev yeri Noun, Military
duty station
görev mevkii
earth station
(uydu haberleşmesinde) yer istasyonu Noun
exercise station
antrenman sahası Noun
experiment station
(tarım vb.) deneme istasyonu.
experimental station
deneme istasyonu
fast station
ekspres tren istasyonu
filling station
benzin istasyonu.
fire station
yangın söndürme mevkii
fire station
itfaiye merkezi.
station house, firehouse ile ayni anlama gelir. Noun
fixed station
sabit telsiz istasyonu
flag station
ihtiyarî durak: yalnız işaret verildiği veya inecek yolcu olduğu zaman trenlerin durduğu istasyon. Noun
flight station
uçuş istasyonu
forwarding station
gönderme tren istasyonu
forwarding station
gönderme merkezi
freight station
yük tvu
freight station
yük istasyonu
frontier station
sınır istasyonu
frontier station
sınır tvu
fueling station
yakıt istasyonu
fueling station
yakıt verme tvu
fueling station
yakacak verme istasyonu
full-time station
hem gündüz hem gece yayın yapan istasyon
gas station
benzinci, benzin istasyonu. Noun
gasoline station
(US) benzin istasyonu
gasoline station
benzin istasyonu Noun, Land Transport
gendarme station
karakol
generating station
enerji santralı
goods station
(Br) yük istasyonu
goods station
yük tvu
goods station
yük istasyonu
ground station
(radyo) yer istasyonu
health station
sağlık merkezi
home station
yerel radyo ya da televizyon istasyonu
homing station
radyofar
hospital station
(askerlik , US) sahra hastanesi
ice station
buz verme istasyonu
icing station
buz verme istasyonu
independent station
bir şebeke ile sıkı temasta bulunması muhtemel olmakla birlikte herhangi bir şebekenin mülkiyetinde bulunmayan yayın istasyonu
induction station
(US) asker toplanma yeri
inquiry station
sorgulama istasyonu
inspection station
muayene istasyonu Noun, Transport
interception station
gizlice dinleme istasyonu
intermediate station
ara istasyon
jamming station
parazit gönderme istasyonu
key station
yayın merkezi
land station
(telsiz) kara istasyonu
lifeboat station
cankurtaran gemi istasyonu
life-saving station
cankurtaran postası Noun
loading station
yükleme istasyonu
local station
yerel radyo tvu
local station
yerel radyo yayın istasyonu
mail station
postane
main station
merkez gar
main station
ana istasyon
marine station
liman garı
measurement station
ölçüm istasyonu
meteorological station
meteoroloji istasyonu
meteorological station
rasathane
naval station
deniz mevki kumandanlığı
noncommercial station
tv tvu
operating station
işletme istasyonu
outdoor station
dış istasyon
passenger station
yolcu tren istasyonu
passenger station
yolcu istasyonu garı
pay station
kumbaralı/ankesörlü telefon, (para/jöton atılarak konuşulan) umumî telefon. Noun
permanent station
daimi görev yeri
petrol station
benzin istasyonu Noun, Land Transport
pigging station
pig istasyonu Noun
police station
polis karakolu.
polling station
seçim sandığının bulunduğu yer
port station
liman garı
postal station
(US) postane
power station
elektrik santralı, güç santralı, (elektriksel) güç üretim merkezi. Noun
private station
özel yayın istasyonu
pumping station
pompa istasyonu
radar station
radar istasyonu
railroad station
tren istasyonu
railroad station
gar
railroad station
demiryolu istasyonu
railway station
tren istasyonu
railway station
demiryolu istasyonu
railway station
istasyon
receiving station
(telgraf) alan istasyon
receiving station
alıcı istasyon
relay station
röle istasyonu (başka bir istasyondan gelen sinyalleri aktarmaya yarayan radyo ya da televizyon istasyonu
relay station
röle istasyonu
relay station
aktarma istasyonu
satellite station
uydu istasyonu
seismological station
seizmoloji istasyonu
service station
(US) benzin istasyonu
service station
servis istasyonu
service station
tamir atölyesi
short-wave station
kısa dalga (radyo) istasyonu
short-wave station
kısa dalga istasyonu
shunting station
manevra istasyonu
sister station
kardeş istasyon
social station
sosyal mevki
subway station
metro istasyonu
subway station
(US) metro istasyonu
telegraph station
telgraf tvu
telegraph station
telgraf istasyonu
television station
televizyon istasyonu
terminus station
havaalanı istasyonu
through station
tren durmayan istasyon
through station
tren durmayan tv
trading station
ticaret sömürgesi
train station
tren istasyonu
train-order station
manevra istasyonu
transfer station
aktarma istasyonu
transformer station
trafo merkezi
transhipping station
aktarma istasyonu
transit station
transit istasyonu
transmitting station
yayın istasyonu
transshipping station
aktarma istasyonu
triangulation station
nirengi noktası Noun
tube station
(Br) metro istasyonu
tube station
metro istasyonu
union station
(US) merkez gar
wayside station
durak yeri
wireless station
radyo istasyonu
wireless station
telsiz istasyonu
wireless station
telsiz tvu
station agent
şef dö gar
station announcement
(radyo , TV) istasyon ismi ve yerinin verildiği zaman
station break
(radyo , TV) istasyon isim ve yerinin verildiği zaman
station commander
mevki komutanı
station hospital
(US) garnizon hastanesi
station hotel
istasyon oteli
station hotel
gar oteli
station house
polis karakolu.
station identification
(radyo) adını belirten yayın anonsu
station manager
istasyon müdürü
station master
istasyon şefi
station office
istasyon şefliği
station oneself
kendini yerleştirmek Verb
station premises
istasyon binası Noun
station premises
gar binası Noun
station selector
radyo istasyon bulucusu
station troops
kıtaları mevzilendirmek Verb
slave station, tributary station
bağımlı uçbirim Information Technology
English-Turkish phrases from Zargan's own database