scout

English-Turkish Translation

  1. Noun izci.
    boy scout: erkek izci.
    girl scout: kız izci.
    scoutmaster: izci oymak beyi.

    good scout
    k.d. yardımsever/güvenilir kimse.
    I'll ask Jo to help, he's a good scout.
  2. Noun gözcü.
  3. Noun keşif kolu.
    on the scout: keşif görevi yapmakta, keşfe çıkmış.
    scout car: zırhlı keşif
    otosu.
    scout plane: keşif uçağı.
  4. Noun casus (asker/gemi/uçak).
  5. Noun Oxford Üniversitesinde kolej hademesi.
  6. Verb keşfe çıkmak, keşif yapmak.
  7. Verb keşfetmek, haber/bilgi toplamak.
  8. Verb k.d. gen.
    scout out/up/around/about: aramak, araştırmak, arayıp bulmak.
    scout out a good book
    for me to read. scout around for a shop that's open late.
  9. Verb küçümseyerek /istihfafla reddetmek, tepmek.
    scout at: küçümsemek, hakir görmek, alaya almak, istihza etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

shoot-and-scout
at ve gözle Adjective, Military
air scout
hava gözcüsü
boy scout
izci (erkek çocuk). Noun
cub scout
yavrukurt, küçük izci (8-11 yaş). Noun
eagle scout
kartal-izci: 21 nişan kazanan izci. Noun
girl scout
kız izci.
on the scout
pusuda
talent scout
yetenekli kimseleri araştıran/ seçen kimse.
scout car
nöbetçi trafik arabası Noun
scout car
devriye arabası Noun
have a scout round (a place
kolaçan etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database