nullify

  1. Transitive Verb iptal/ilga/battal etmek, geçersiz/hükümsüz kılmak, hükmünü/geçerliğini kaldırmak, yürürlükten kaldırmak.

    nullify a law. a claim nullified by the court.
  2. Transitive Verb etkisini/tesirini yoketmek/bertaraf etmek, etkisiz hale getirmek.
    a rise in prices nullifying a rise in wages.
  3. Transitive Verb değersizleştirmek, değerini/kıymetini yok etmek, önemsizleştirmek, önemsiz bırakmak.
    The difficulties
    of the plan nullify its advantages: Planın güçlükleri yanında faydaları önemsiz kalıyor.
bir kontratı iptal etmek Verb
bir patenti iptal etmek Verb
sözleşmeyi geçersiz kılmak Verb
bir sözleşmeyi geçersiz kılmak Verb
bir yükümlülüğü kaldırmak Verb