Noun (belirli bir süre içinde mil olarak) alınan yol, (özellikle) bir arabanın yaptığı toplam yol. When DEVAMINI OKU
one buys an old car, one usually asks what mileage = milage it has done. What's the mileage = milage on your car? Low mileage = milage car: az kullanılmış araba. GİZLE
Noun (mil olarak) uzaklık, uzunluk, mesafe.
Noun mileage = milage allowance ile ayni anlama gelir. (mil başına verilen) yolluk/harcırah. He DEVAMINI OKU
gets mileage = milage on trips he makes for the company.GİZLE
Noun (mil başına ödenen) taşıma ücreti, nakliye.
Noun (1 litre/galon benzinle) alınan yol. We get good mileage = milage on this new car: Bu yeni araba az benzin yakıyor.
Noun (bir şeyden sağlanan) yarar, fayda, çıkar, menfaat. There is more mileage = milage in this policy: DEVAMINI OKU
Bu siyaset daha çok çıkar sağlayabilir. He was getting mileage = milage out of this: Bundan çok çıkar sağlıyordu. GİZLE