introduction

English-Turkish Translation

  1. Noun, Law giriş
  2. Noun tanıştır(ıl)ma, tanıt(ıl)ma, takdim.
  3. Noun tanıtılan/takdim edilen şey.
  4. Noun önsöz, mukaddeme.
  5. Noun giriş, başlangıç.
    an introduction to chemistry.
  6. Noun ortaya çık(ar)ma, icat, bir işe (ilk olarak) uygulama.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

basic introduction
temel giriş
binding introduction
geçerli talimat
by way of introduction
giriş olarak
clandestine introduction
kaçakçılık
letter of introduction
tanıtma mektubu.
new- product introduction
yeni ürün tanıtma
new-product introduction
piyasaya yeni ürün çıkarma
new-product introduction
yeni ürün tanıtma
stock- exchange introduction
(Br) hisse senetlerinin borsaya kabulü
stock-exchange introduction
hisse senetlerinin borsaya kabulü
introduction of a bill
bir kanun tasarısının verilmesi
introduction of a motion
bir önerge verme
introduction of business
işe başlatma
introduction of convertibility
parayı konvertibl yapma
introduction of goods into a country
bir memlekete mal sokma
introduction price
tanıtma fiyatı
introduction to english literature
İngiliz edebiyatına giriş
write an introduction to a book
bir kitaba giriş yazmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database