illicit

  1. Adjective yasak, memnu, yasa dışı, gayrımeşru, kanuna aykırı, haram, izinsiz, ruhsatsız, kaçak, caiz olmayan, âdetlere/törelere
    aykırı.
    an illicit act.
    illicit profits: gayrımeşru kazanç.
    illicit trade in drugs. illicit gambling.
    an illicit love affair: gayrımeşru aşk macerası.
anafordan
kanuna aykırı davranış
haksız fiil
yasadışı silah ticareti Noun, Criminal Law
kanuna aykırı bahis
evlilik dışında karı-koca gibi yaşama
gayri meşru cinsel ilişki
karaborsacı
yasak içki üreten
anafor
kanunsuz kazanç
kaypak mal
kara para
kara para Noun
gayri meşru kazanç
gayrimeşru kazanç
kanunsuz yollardan elde edilen kâr
kaçak içki satışı
karaborsa satış
karaborsacılık
kaçak eşya ticareti
karaborsa ticareti
karaborsacı
çalıntı ve diğer eşyaların yasadışı ticareti Noun, Criminal Law
kanunsuz muamele
yasa dışı uyuşturucu madde kullanımı
kanunsuz iş
kaçak iş
yasak işler
kanunsuz yollara başvurarak
kanunsuz muamelelere girişmek Verb
kanuna aykırı kazanç sağlamak Verb
Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 17. Maddesinin
Uygulanmasına İlişkin Deniz Yoluyla Yapılan Kaçakçılıkla Mücadele Anlaşması
Proper Name, Law
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Dair Sözleşme Noun, International Law
Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi Noun, International Law