generous

English-Turkish Translation

  1. Adjective verici
  2. Adjective cömert, eliaçık, âlicenap.
    He's very generous in helping poor people.
  3. Adjective bol bereketli.
    A quarter of a pie is a generous serving.
  4. Adjective lezzetli, rayihalı, güzel kokulu.
    a generous wine.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be generous with one's money
parasını cömertçe harcamak Verb
be generous
cömert davranmak Verb
generous gift
cömert armağan
generous harvest
bol ürün
generous harvest
iyi ürün
generous leave conditions
cazip izin şartları Noun
generous meal
bol yemek
generous mood
verici karakter
generous portion
bol porsiyon
generous range of benefits
cömert sosyal yardım olanakları Noun
be generous to a fault
kusurları affetmek Verb
be generous to a fault
hoşgörülü olmak Verb
be generous to excess
aşırı cömert olmak Verb
be generous with other people's property
başkasının malını harcarken cömert olmak Verb
be generous with other people's property
başkasının malıni harcarken cömert olmak Verb
excellent starting base salary plus unusually generous fringe benefits
çekici başlangıç maaşı ve son derece cömert yan ödemeler Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database