Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
flock
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
şeklinde de yazılır. yün parçası.
sürü: hayvan, kuş vb. sürüsü.
flocks and herds
: koyun ve sığır.
flock master
: çoban, sürü
sahibi.
come/arrive in flocks
: sürü sürü/sürüler halinde gelmek.
They came in flocks.
kalabalık, topluluk, güruh.
a whole flock of tourists
: turist kalabalığı.
toplum, cemaat, zümre, grup.
a pastor and his flock
: rahip ve cemaati.
(bir araya) toplanmak, kalabalıklaşmak, üşüşmek, sürü halinde gelmek/gitmek.
saç/yün/pamuk yumağı.
kıtık, kiznek, şilte ve minderleri doldurmakta kullanılan yün/pamuk döküntüsü.
flock-bed
: kıtıklı yatak.
duvar kâğıdına kumaş görünüşü vermek için kullanılan ince ince didiklenmiş yün ve kumaş parçaları.
flock-paper
:
parlak havlı duvar kâğıdı.
(bkz:
floc
).
(şilte vb.'ni) kıtıkla doldurmak.
tiftiklenmiş yünle kaplamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
tend a flock
bir sürüye bakmak
Verb
flock in from all quarters
dört bir taraftan akın etmek
Verb
flock of sheep
koyun sürüsü
flock to the polls
seçim sandığına gitmek
Verb
flock together
toplaşmak
Verb
birds of a feather flock together
benzeşenler buluşurlar
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.