feelings

English-Turkish Translation

  1. Noun hissiyat
  2. (a) duyarlık, hassasiyet, alınganlık, çabuk müteessir olma.
    have no feelings: hissiz/vurdumduymaz
    olmak.
    She has very strong feelings on this subject: Bu konuda çok hassasiyet gösteriyor.
    I have no feelings about it: Bana göre hava hoş. (b) izzeti nefis, onur, hatır.
    hurt one's feelings: birini gücendirmek, hatırını kırmak.
    You'll hurt his feelings if you forget his birthday. (c)
    hard feelings
    k.d. gücenme, darılma, incinme, rencide olma.
    No hard feelings: Gücenme/darılma yok!
    I hope you haven't any hard feelings about my marrying Linda.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be swayed by one's feelings
duygularına kapılmak Verb
bottle up one's feelings
duygularını içine atmak Verb
contain one's feelings
duygularına hâkim olmak Verb
dam up one's feelings
heyecanını tutmak Verb
disguise one's feelings
duygularını gizlemek Verb
give eloquent expression to one's feelings
duygularını güzel sözlerle ifade etmek Verb
give the measure of one's feelings
birine bütün duygularını ifade etmek Verb
give utterance to one's feelings
duygularını dile getirmek Verb
give vent to one's feelings
patlamak Verb
give vent to one's feelings
ağzını açmak Verb
give vent to one's feelings
duygularını koyuvermek Verb
keep one's true thoughts and feelings to oneself
renk vermemek Verb
make no disguise of one's feelings
duygularını gizlememek Verb
master one's feelings
duygularına hâkim olmak Verb
one's feelings
hatır
pour down one's feelings
saçılmak Verb
toy with someone's feelings
(-in) duygularıyla oynamak Verb
do an injury to sb's feelings
birinin duygularını rencide etmek Verb
enter into sb's feelings
birine karşı yakınlık duymak Verb
hard feelings
kırgınlık, güceniklik, gücenme. Noun
harrow sb's feelings
birinin yüreğini parçalamak Verb
hostile feelings
düşmanca duygular Noun
hurt sb's feelings
rencide etmek Verb
hurt sb's feelings
birinin duygularını incitmek Verb
hurt sb's feelings
yaralamak Verb
inmost feelings
en içten duygular Noun
jar on someone feelings
birinin sinirlerini bozmak Verb
juggle with sb's feelings
birinin duygularıyla oynamak Verb
lacerate sb's feelings
birinin duygularını incitmek Verb
mixed feelings
karışık duygular Noun
outrage sb's feelings
birinin duygularına aldırış etmemek Verb
outrage sb's feelings
birinin duygularını incitmek Verb
play (up) on sb's feelings
birinin acıma vb duygularından yararlanmak Verb
play on sb's feelings
birinin duygularıyla oynamak Verb
post purchase feelings
müşterinin gelecekteki davranışını etkileyen
post purchase feelings
satış sonrası duyguları Noun
post purchase feelings
bankaya
post purchase feelings
sağladığı hizmetlere ve edinilen bilgiye dayalı izlenim
post purchase feelings
bankacılıkta
strong feelings
kesin kanı
trample on sb's feelings
birinin duygularını hiçe saymak Verb
with mingled feelings
karışık fikirli
wounded feelings
yaralanmış duygular Noun
feelings of guilt
suçluluk duygusu
feelings of guilt
suçluluk duygusu Noun, Psychology
appeal to the feelings of an audience
bir dinleyici kitlesinin hoşuna gitmek Verb
have little regard for the feelings of others
başkalarının duygularına aldırmamak Verb
have little regard for the feelings of others
başkalarının duygularını hiçe saymak Verb
hurt the feelings of sb.
gönlünü kırmak Verb
voice the feelings of a crowd
bir kalabalığın duygularını dile getirmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database