establish

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb kurmak, tesis/ihdas etmek.
    to establish a university. to establish a government/business/colony.
  2. Transitive Verb yerleştirmek.
    establish oneself in business: ticaret hayatına girmek/atılmak.
    to establish
    one's son in business: oğlunu bir işe yerleştirmek.
    to establish oneself in a place/in a new home: yeni bir yere/eve yerleşmek.
  3. Transitive Verb tanıtmak, kabul ettirmek.
    to establish oneself as a writer. to establish a custom.
  4. Transitive Verb saptamak, tespit etmek, kanıtlamak, ispat etmek, gerçekleştirmek, tahakkuk ettirmek.
    to establish
    the facts. to establish one's innocence. to establish the truth of a story.
    They were unable to establish where she had been: Onun nerede olduğunu tespit edemediler.
  5. Transitive Verb (hüküm/yasa) koymak, vazetmek, tasdik etmek, onaylamak.
    We've established a rule in this club that
    everyone buys his own drinks.
  6. Transitive Verb sağlamak, iade/temin/tesis etmek.
    to establish order: düzen sağlamak.
  7. Transitive Verb (kilise/din) resmîleştirmek, millîleştirmek.
    The established religion of Egypt is Islam: Mısırın
    resmî dini İslâmdır.
    established church: hükümet tarafından resmen tanınmış kilise.
  8. Transitive Verb, Information Technology sonraki oyunları kazanacak şekilde kontrolu sağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

establish a criminal organization
suç işlemek amacıyla örgüt kurmak Verb, Criminal Law
establish a grip on one's own party
kendi partisini avucunun içine almak Verb
establish one's alibi
suç işlendiği anda başka yerde bulunduğunu kanıtlamak Verb
establish one's camp
kamp kurmak Verb
establish one's claim
iddiasını inanılır kılmak Verb
establish one's credibility
birinin güvenilirliğini saptamak Verb
establish one's identity
kimliğini saptamak Verb
establish one's reputation as a lawyer
avukat olarak ün kazanmak Verb
establish one's residence
ikametgâh edinmek Verb
establish one's right
hakkını kullanmak Verb
establish one's rights
haklarını geçerli kılmak Verb
definitively establish
kesin olarak tespit etmek Verb
definitively establish
kesin olarak belirlemek Verb
establish a branch office
bir şube açmak Verb
establish a business
iş kurmak Verb
establish a chair
kürsü açmak Verb
establish a claim
bir talebi tahkik ve tespit etmek Verb
establish a claim
talep tahkik ve tespit etmek Verb
establish a claim to a title
bir şeydeki mülkiyet hakkını kanıtlamak Verb
establish a colony
bir sömürge kurmak Verb
establish a colony
sömürge kurmak Verb
establish a commission
kurul kurmak Verb
establish a commission
bir kurul kurmak Verb
establish a committee
bir kurul kurmak Verb
establish a company
bir şirket kurmak Verb
establish a credit
kredi açmak Verb
establish a credit with sb
birine kredi açmak Verb
establish a custom
âdet haline getirmek Verb
establish a disputed will
anlaşmazlık konusu bir vasiyeti geçerli kılmak Verb
establish a disputed will
itiraz edilen bir vasiyetnamenin geçerliğini ispat etmek Verb
establish a domicile
bir ikametgâhı yapmak Verb
establish a domicile
ikametgâh edinmek Verb
establish a fact
bir gerçeği saptamak Verb
establish a government
hükümet kurmak Verb
establish a legal relation
kanuni bir bağ kurmak Verb
establish a legal relationship
kanuni bağ kurmak Verb
establish a lob of credit
(US) bir kredi sınırı saptamak Verb
establish a new chair
yeni bir kürsü kurmak Verb
establish a new industrial regime
yeni bir sanayi rejimi uygulamak Verb
establish a new state
yeni bir devlet kurmak Verb
establish a partnership
ortaklık kurmak Verb
establish a price
bir fiyat saptamak Verb
establish a principle
bir ilke koymak Verb
establish a principle
ilke koymak Verb
establish a relationship
ilişki kurmak Verb
establish a right
hak tesis etmek Verb
establish a right
bir hak tesis etmek Verb
establish a rule
bir kural koymak Verb
establish a scholarship
bir burs vermek Verb
establish a tax on
vergi koymak Verb
establish a tax on tobacco
tütünden vergi almak Verb
establish a union
bir sendika kurmak Verb
establish a union
sendika kurmak Verb
establish a will
itiraz edilen vasiyetnamenin geçerliliğini ispat etmek Verb
establish an agency
bir acente kurmak Verb
establish an agency
bir temsilcilik kurmak Verb
establish an official
asil olarak atamak Verb
establish an official
bir memuru asaleten tayin etmek Verb
establish authority
otorite kurmak Verb
establish beyond doubt
kesin olarak saptamak Verb
establish close relations with sb
biriyle yakın ilişkiler kurmak Verb
establish close relations with someone .
biriyle yakın ilişkiler kurmak Verb
establish contact with sb
biriyle temas kurmak Verb
establish contact with someone .
biriyle temas kurmak Verb
establish diplomatic relations
siyasal ilişkiler kurmak Verb
establish firmly
temelleştirmek Verb
establish firmly
temellendirmek Verb
establish grounds
sebep ortaya koymak Verb
establish legal relationship
kanuni bağ kurmak Verb
establish minimum prices
asgari fiyatları tespit etmek Verb
establish minimum prices
asgari fiyattan tespit etmek Verb
establish monopoly
tekel kurmak Verb
establish new high records
yeni yüksek rekorlar kırmak Verb
establish oneself as a bookseller
kendini kitapçı olarak tanıtmak Verb
establish oneself as a businessman
işadamı olarak tanınmak Verb
establish oneself in a house
eve yerleşmek Verb
establish oneself in a house
bir eve yerleşmek Verb
establish oneself in a job
bir işe girmek Verb
establish oneself in a secure position
sağlam bir işe yerleşmek Verb
establish oneself in the country
kır kesimine yerleşmek Verb
establish order
düzen kurmak Verb
establish peace
barışı tesis etmek Verb
establish peace
barış sağlamak Verb
establish priorities
öncelikleri koymak Verb
establish priority
öncelik tesis etmek Verb
establish relations with
ilişki kurmak Verb
establish someone .
birini yerleştirmek Verb
establish someone . as governor
birini vali yapmak Verb
establish someone . in an office
birini bir mevkie getirmek Verb
establish someone .'s guilt
birinin suçunu ispat etmek Verb
establish someone .'s innocence
birinin suçsuzluğunu ispat etmek Verb
establish someone in an office
birini bir mevkie yerleştirmek Verb
establish someone in an office
birini bir mevkii yerleştirmek Verb
establish someone in an office
birini bir mevki yerleştirmek Verb
establish standards of qualities
kalite standartlarını tespit etmek Verb
establish standards of qualities
kalite standart dılarını tespit etmek Verb
establish statement of accounts
yıl sonu hesap durumunu saptamak Verb
establish telephone connection
telefon bağlantısı kurmak Verb
establish the cadastral plan of a piece of ground
kadastro planını çıkarmak Verb
establish the facts
gerçekleri saptamak Verb
establish the identity of sb
birinin kimliğini saptamak Verb
establish the peace
barışı tesis etmek Verb
establish the truth of sth
bir şeyin geçerliğini kanıtlamak Verb
establish the truth of sth
bir şeyin gerçekliğini ispat etmek Verb
establish the value
değeri tespit etmek Verb
establish the value
değerini tespit etmek Verb
establish yourself
kendini kabul ettirmek Verb
establish yourself
kabul görmek Verb
be preferable to establish a guarantee fund
bir garanti fonunun kurulması iyi olmak Verb
cause someone to found or establish sth
kurdurmak kurdurtmak Verb
declaratory action to establish the non-existence of a right
hak men'i davası Noun
freedom to establish associations
dernek kurma özgürlüğü Noun, Rights-Freedoms
freedom to establish associations
dernek kurma hürriyeti Noun, Rights-Freedoms
right to establish associations
dernek kurma hakkı Noun, Rights-Freedoms
right to establish personal relations
şahsi ilişki kurma hakkı Noun, Civil Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database