birinin dikkatini çekmek
Verb
birinde ilgi uyandırmak
Verb
birinin ilgisini çekmek
Verb
bir hizmetçiyi yeniden işe almak
Verb
faal olarak girişmek
Verb
kefil olmak, sorumluluğu yüklenmek.
I will engage for Bill's good behavior should you decide to employ him.
üç yıl için işe almak
Verb
(a) meşgul olmak, uğraşmak, iştigal etmek, (bir işe) atılmak.
engage in … : … ile meşgul olmak.
Work engages much of his time. He engages in politics.
engage someone in conversation = engage in conversation with someone: birisiyle konuşmaya/sohbete girişmek/dalmak. (b) iştirak ettirmek, katılmasını sağlamak, tutmak.
I engaged him in conversation. (c) çatışmak, çarpışmak, ihtilâfa düşmek, (mücadeleye) girişmek, saldırmak, hücum etmek.
engage in battle: muharebeye girişmek.
Our soldiers engaged the enemy. They engaged the enemy (in battle).
bir iş dalına girmek
Verb
bir faaliyete girişmek
Verb
biriyle tartışmaya girişmek
Verb
birşey yapmakla uğraşmak
Verb
birşey yapmakla ilgilenmek
Verb
birşey yapmakla meşgul olmak
Verb
dış ticaretle uğraşmak
Verb
müzakerelere girişmek
Verb
bilimsel kurumlarla uğraşmak
Verb
birşeyle meşgul olmak
Verb
haksız rekabete girişmek
Verb
akşam yemeği için randevu vermek
Verb
sermaye sağlayacağını taahhüt etmek
Verb
birinin dikkatini çekmek
Verb
birinin dikkatinıçekmek
Verb
tiyatroda yer ayırtmak
Verb
birini sekreter olarak almak
Verb
birini konuşmaya sokmak
Verb
birini konuşmaya tutmak
Verb
birinin birşeyle uğraşmasını sağlamak
Verb
birini birşeyle meşgul etmek
Verb
birinin birşeyle ilgilenmesini sağlamak
Verb
birinin birşeyle meşgul olmasını sağlamak
Verb
birini birşeye karıştırmak
Verb
birini birşeye bulaştırmak
Verb
birini bir işe angaje etmek
Verb
hattı 20 dakika meşgul tutmak
Verb
hattı yirmi dakika meşgul etmek
Verb
hattı yirmi dakika meşgul etmek
Verb
başlamak, girişmek, atılmak.
He has engaged upon a new profession: Yeni bir mesleğe atıldı.
birşeyle birbirine geçmek
Verb
iş gücüne yeni işçi almak
Verb
siyaset yapma hakkı
Noun, Rights-Freedoms
birini iki yıl denenme koşuluyla işe alma
(politikaya, özellikle solculuğa) kapılmış, kendini kaptırmış/adamış.
Adjective