Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
end up
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
en sonunda … olmak, bitirmek, son vermek, sonu … olmak.
He ended up by saying …
: Sonunda … dedi.
Many of their friends have ended up in prison for terrorist activities
: Yıldırma eylemlerine katılan arkadaşlarının çoğu sonunda hapsi boyladı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
English Turkish Phrases
keep one's end up
(a) dayanmak, mukavemet etmek, zorlukları cesaretle karşılamak/yenmek, (b) sorumluluğunu çok iyi bilmek,
(c) kendini çok iyi savunmak.
end up a loser
zararlı çıkmak
Verb
end up by marrying
sonunda evlenmek
Verb
end up doing something
sonunda birşey yapmak
Verb
end up doing something
kendini birşey yaparken bulmak
Verb
end up in
düşmek
Verb
end up in (an undesirable place
boylamak
Verb
end up in a police court
sulh mahkemesini boylamak
Verb
end up in prison
hapsi boylamak
Verb
end up like someone
sonunda biriyle aynı duruma düşmek
Verb
end up like someone
sonunda birine benzemek
Verb
end up like someone
sonu birinin sonu gibi olmak
Verb
end up suffering harm
zararlı çıkmak
Verb
end up that way
o şekilde sonuçlanmak
Verb
(for sth) not to end up as one had hoped
fos çıkmak
dress up the year end books
(US) yıl sonu bilançosunu süsleyip püslemek
Verb
end in a tie- up
oy eşitliği ile sonuçlanmak
Verb
end off/up
bitirip tamamlamak.
kick up no end of a racket
bir yeri gürültüye boğmak
Verb
settle up at the end of the month
ay sonunda ödemek
Verb
settle up at the end of the month
ayın sonunda hesabı kapatmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.