encounter

English-Turkish Translation

  1. rastlama(k), rastgelme(k), tesadüf (etmek), yüzyüze gelme(k).
    He encountered a friend on the road.
  2. (güçlükle, muhalefetle vb.) karşılaşma(k), karşı karşıya gelme(k).
    He encountered many difficulties.
  3. çatışma(k), (şahıs/askerî kuvvet vb.) ihtilâfa düşme(k).
  4. çarpışma, kavga, dövüş, muharebe.
  5. karşılama tarzı, tavır, terbiye.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

an accidental encounter
tesadüf
tourist- host encounter
gittikleri yerde turistlerin bölge sakinleriyle tanışması ve birbirlerini etkilemesi
encounter difficulties
zorluk yaşamak Verb
encounter difficulties
zorluklarla karşılaşmak Verb
encounter difficulties
zorluklarla karşı karşıya kalmak Verb
encounter group
toplantı grubu: bir uzman gözetiminde muntazaman toplanarak ortak sorunlarını görüşen ve bunlara çare
arayan kimselerden oluşan grup.
encounter opposition
muhalefetle karşılaşmak Verb
encounter parlour
müşterinin çıplak bir kadınla bir süre bir arada kalmak için para ödediği kuruluş
encounter problems
sorunlarla karşılaşmak Verb
encounter problems
problem yaşamak Verb
encounter problems
sorunlarla karşı karşıya kalmak Verb
encounter problems
problemlerle karşı karşıya kalmak Verb
encounter problems
sorun yaşamak Verb
encounter problems
problemlerle karşılaşmak Verb
encounter resistance
direnme ile karşılaşmak Verb
meet or encounter by chance
tesadüf etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database