elite

English-Turkish Translation

  1. (çoğul anlamda) seçkin/güzide (sınıf/kimseler), belirli bir toplumsal sınıfın en seçkin kısmı.
    The
    elite = élite of the intellectual community.
  2. yüksek tabaka, seçkin/mümtaz kimseler.
  3. (geniş bir kuruluşta) hâkim zümre, yetkiyi/iktidarı elinde tutan grup.
    The power elite = élite in the U.S.
  4. (daktiloda) elit: ufak boy (10 punto) harf.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

corporate elite
şirketin üst düzey yöneticileri Noun
corporate elite
şirketin üst yöneticileri Noun
the elite
kaymak tabakası Noun
elite circle
seçkin zümre
elite circle
seçkinler çevresi
elite society
seçkinler topluluğu
elite society
sosyete
élite
(çoğul anlamda) seçkin/güzide (sınıf/kimseler), belirli bir toplumsal sınıfın en seçkin kısmı.
The
elite = élite of the intellectual community.
élite
yüksek tabaka, seçkin/mümtaz kimseler.
élite
(geniş bir kuruluşta) hâkim zümre, yetkiyi/iktidarı elinde tutan grup.
The power elite = élite in the U.S.
élite
(daktiloda) elit: ufak boy (10 punto) harf.
élite circle
seçkinler çevresi
élite society
seçkinler topluluğu
the élite
seçkinler
English-Turkish phrases from Zargan's own database