economically

English-Turkish Translation

  1. Adverb iktisaden
  2. Adverb tutumluca, tutumla, idareli bir şekilde, az masrafla, kârlı/kazançlı bir şekilde, kâr/kazarnç/tasarruf
    sağlayacak şekilde.
    Mary dresses very economically, because she makes her clothes herself.
  3. Adverb paraca, servetçe, ekonomik yönden, ekonomik olarak, ekonomi açısından.
    He is quite well off economically:
    Paraca durumu çok iyidir.
    economically (speaking), the country is in a bad state, because we are spending more than we produce: Ekonomik yönden memleketin durumu çok kötüdür, çünkü ürettiğimizden fazla tüketiyoruz.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

most economically advantageous tender (MEAT)
ekonomik açıdan en avantajlı teklif Noun, Contracts
ac economically
verimli çalışmak
be short changeed economically
(US) ekonomik zarara uğramak Verb
live economically
ekonomik bir yaşamı olmak Verb
upgrade economically
ekonomik bakımdan kaldırmak Verb
economically beleaguered
ekonomik abluka altında
economically depressing year
ekonomik bakımdan kriz yılı
economically slack period
ekonomik bakımından işlerin ölü olduğu dönem
economically speaking
ekonomik bir ifade ile
be economically integrated
ekonomik olarak entegre olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database