cow

English-Turkish Translation

  1. Noun inek.
  2. Noun dişi fil, dişi balina, iri memeli hayvanların dişisi.
    a cow elephant: dişi fil.
    buffalo cow: dişi manda.
  3. Noun çok şişman/hantal kadın.
  4. Transitive Verb korkutmak, yıldırmak, sindirmek.
    The government tried to cow the opposition by imprisoning a number of politicians.
  5. Transitive Verb budamak, kısa kesmek, güdük bırakmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Holy cow!
Vay canına! Exclamation, Idioms
Holy cow!
Vay anasını! Exclamation, Idioms
cash cow
nakit ineği
holy cow
vay canına! bak hele! vay! bana bak! (hayret, memnuniyet, öfke vb. bildirir.
holy cow! You can't do
that! holy cats! What a beautiful garden!
milch cow
sağmal inek
milch cow
kolay kazanç kaynağı
sacred cow
dokunulmaz, eleştirilemez, tenkit edilemez (kişi, kurum, vb.). Noun
cow college
yüksek tarım/ziraat okulu.
cow college
köy koleji: şehirden uzak, kırsal bölgedeki yüksek okul.
cow in/with calf
gebe inek.
cow into obedience
yıldırarak boyun eğdirmek Verb
cow keeper
mandıracı
cow killer
sığır katili karınca
(Dasymutilla occidentalis): G ve D ABD'de bulunan ve dişisinin zehirli iğnesi
olan iri bir cins karınca.
Noun
cow parsley
yaban maydanozu
(Anthriscus sylvestris).
cow parsnip
inek havucu
(Heracleum sphondylium, H. lanatum): havuçgillerden iri bileşik yapraklı, beyaz morumsu
çiçekler açan kalımlı bitki.
Noun
cow pony
sığırtmaç atı: kovboyların sığırları otlatırken bindikleri at. Noun
cow shark
altı-yarıklı balık
(Hexanchus griseus): sıcak ve ılıman denizlerde bulunan ve her iki tarafında
altışar solungaç deliği bulunan iri köpekbalığı.
Noun
cow shark
altı yarıklı canavar Noun, Zoology
cow town
sığır kasabası: B ABD'de sığır yetiştiren ufak taşra kasabası. Noun
cow's milk
inek sütü Noun, Food-Kitchen
dried cow dung (used as fuel
tezek
mad cow disease
deli dana hastalığı
English-Turkish phrases from Zargan's own database