(a) örtmek, sarmak, iyice giyinmek, kundakla(n)mak, sarıp sarmala(n)mak. to cover oneself up:
kalın giyinmek. It's cold, cover up warmly. (b) gizlemek, (sır) saklamak, gizli tutmak. to cover up one's tracks: izini belli etmemek. (c) cover up for: (bir kimsenin) suçunu gizlemeye çalışmak, örtbas etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition