cod

English-Turkish Translation

  1. Noun, Zoology morina
    (Gadus callarias, G. morrhua): K. Atlantiğin soğuk sularında yaşayan yağı makbul bir balık.
  2. Noun morinaya benzer birkaç çeşit balık:
    Gadus macrocephalus, Sebastodes vb.
  3. Noun torba, kese.
  4. Noun (a) sik, yarak, (b) torba, erbezi torbası.
  5. Noun (bakla, bezelye vb.) kılıf, kabuk.
  6. Noun yastık.
  7. aldatma(k), kandırma(k), yutturma(k).
  8. dalga geçme(k), alay etme(k), takılma(k), şaka yapma(k).
    You're codding me! Benimle dalga geçiyorsun.
  9. hile, yalan, sahte, yapma, taklit.
  10. yergi, hiciv.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

rock cod
kaya mezgiti
(Sebastodes mystinus): Doğu Pasifik kıyılarında bulunan bir tür balık Noun
cod hauler
Newfoundland'lı. Noun
cod liver oil
balık yağı
cod oil
balık yağı
cod oil
balıkyağı
demand cod on the barrel head
hemen nakit istemek Verb
enter the cod into the journal
kasa mevcudunu yevmiye defterine yazmak Verb
have cod in hand
kasada parası olmak Verb
have no cod on oneself
üzerinde parası olmamak Verb
in cod terms
peşin ödeme şartları Noun
pay cod down
peşin ödemek Verb
send cod on delivery
ödemeli göndermek Verb
C.O.D.
: ödemeli, mal tesliminde ödenmek şartıyla.
C.O.D.
ödemeli, bedeli malın teslim ödenecek.
Cape Cod cottage
tek katlı, üçgen çatılı ahşap ev. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database