biraz

English Turkish Phrases

hemen hemen, biraz, azıcık
(bilimsel terimlerde geçer):
subalkaline, subconcave, subcubical, subfluid, subhorizontal, subhumid,
sublinear, submetallic.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. some
  2. certain
  3. a little
  4. Adverb slightly
  5. somewhat
  6. Adverb lightly
  7. Adverb mildly
  8. Adverb marginally
  9. wee
  10. rather
  11. a little wee
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

biraz ...
a modicum of ...
biraz acayip olmak
to be a little peculiar Verb
biraz açıkta
offshore
biraz alışveriş yapmak
to do some shopping Verb
biraz azalma
a fractional ease
biraz azalmak
to ease a fraction Verb
biraz bilgi sahipliği
smack of knowledge
biraz boş zamanı olmak
to have some time foq Verb
biraz çalışmak
to do a spot of work Verb
biraz daha
some more
biraz daha
more
biraz daha aşağı olmaz mı
can't you let me have it for less
biraz daha beklemek
to stick around Verb
Biraz daha iyi misin?
Feel better now?
biraz daha kalmak
to stick around Verb
biraz daha oyalanmak
to stick around Verb
biraz değiştirmek
to give a slight twist Verb
biraz deli olmak
to be a little off Verb
biraz dinlenmek
to enjoy some leisure Verb
biraz eğlence
bit of fun
biraz evvel
just a while ago
biraz fazla abartılmış
a bit too thick
biraz fazla akıllı
too clever by half
biraz geç
latish
biraz hasta olmak
to have a slight illness Verb
biraz hava almaya çıkmak
to go out for some fresh air Verb
biraz hilekârca
roguish
biraz hukuk okumak
to dabble at the law Verb
biraz hukuktan çakmak
to smatter law Verb
biraz ilerleme göstermek
to show a dash of improvement Verb
biraz kaçık
a bit cuckoo
biraz kaçık olmak
to be a bit touched Verb
Biraz komik olacak, ama ...
Mock me if you will, but ...
biraz korkmak
to get sort of frightened Verb
biraz korkmuş
nervous Adjective
biraz küstah
pert
biraz öfke ile cevap vermek
to reply with some heat Verb
Biraz önce
A short while ago,
biraz pahalı
a trifle expensive
biraz para
a little money
biraz para biriktirmiş olmak
to have a little money in reserve Verb
biraz paslanmış olmak
to be a bit rusty Verb
biraz romantizm
touch of romance
biraz serbestçe çeviri yapmak (harfi harfine çevirmemek
to translate with some latitude Verb
Biraz serin.
It's a little chilly.
biraz sonra
a little later
biraz sonra
a short while later Adverb
biraz sonra
shortly Adverb
biraz sürmek
take a while Verb
biraz tedirgin görünmek
to show some perturbation Verb
biraz teselli bulmak
to receive a few grains of comfort Verb
biraz uygunsuz kaçmak
to not to be quite in a place Verb
biraz vakit almak
take a while Verb
biraz yakışık almaz
a bit near the knuckle
biraz zaman almak
take a while Verb
(et) biraz ağırlaşmış
slightly off
(hikâye) biraz açık saçık olmak
to sail close (near) to the wing Verb
Ben biraz çıkıyorum.
I'm going out for a while.
birine biraz moral vermek
to put some pep into sb Verb
birine zorla biraz akıl sokmak
to pound sense into sb Verb
birini biraz eğitmek
to put a certain polish on sb Verb
ihtiyatta biraz parası olmak
to have a little money in reserve Verb
kenara biraz para koymak
to set aside an amount Verb
kuşkuculuğu biraz fazla ileri götürmek
to carry scepticism to some length Verb
lütfen biraz bekleyin
just a jiffy
lütfen biraz daha az gürültü yapın
less noise please
tercüme yaparak emeklilik maaşını biraz artırmak
to eke out one's pension by doing translations Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir parça, azıcık
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.