-den başka/maada, zaten, hem de, bir de … , … ve yine, … de/da. What languages do you know besides DEVAMINI OKU
French and English? Fransızca ve İngilizceden başka hangi dilleri biliyorsun(uz)? He wrote a novel and several short stories besides: Bir roman, birçok da küçük hikâye yazdı. There is nothing besides: Başka bir şey yok. GİZLE
ayrıca, (buna) ilâveten. Many more besides: Ayrıca birçok şeyler. This car belongs to Ali, DEVAMINI OKU
and he has 2 others besides: Bu araba Alinindir, ayrıca 2 arabası daha var. GİZLE
ayrıca, bundan başka, bunun dışında. They had a roof over their heads but not much besides: Barınacak DEVAMINI OKU
bir çatıları var, bunun dışında pek birşeyleri yok. GİZLE
üstelik, ayrıca, -den başka, … yetmiyormuş gibi, -e ilâveten, hem de. besides being smart, he's hard DEVAMINI OKU
working: Hem zeki hem de çok çalışkandır. besides a mother, he has a sister to support: Annesinden başka geçimini sağlamak zorunda olduğu bir de kızkardeşi var. GİZLE
… müstesna/hariç, … istisna edilirse, -den başka, … dışında. There's no one here besides Bill and DEVAMINI OKU
me: Burada Bill ve benden başka kimse yok. No one besides you can do it: Bunu senden başkası yapamaz. GİZLE
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition